ADANA
Adana, Türkiye'nin büyük kentlerinden.
"14 milletvekili" çıkarıyor.
Mersin, bir başka büyük kent.
"12 milletvekili" çıkarıyor.
Gittik Çukurova'nın "kanaat önderleriyle" de görüştük, kasap-şalgamcı-otelci-cezeryeci-bakkal-tantunici-narenciyeci ile de.
Herkes "her konuda bir şey konuşuyor" ama...
"CHP konusunu" açan yok.
***
Hafta sonunda "CHP kurultayı toplanıyor."
Ankara'nın caddelerinde, sokaklarında "parti afişleri" asılı.
"Ulusal medyada" CHP ve kurultay haberleri aday röportajları, TV programları var.
Ama "yerelde" yaprak kımıldamıyor.
***
Erzurum'da böyleydi.
Düzce'ye gittik, aynıydı.
Adana, Mersin yine "öyle."
Nüfus olarak Türkiye'nin pek çok kentinden kalabalık olan Tarsus'ta "hükümeti, kapatma davasını, ekonomiyi, Ergenekon'u, MHP'yi" soran sorana.
Ama CHP'yi soran tek Allah'ın kulu çıkmadı.
***
Özetleyelim:
1. CHP ile ilgili olarak Anadolu'da bir toplumsal heyecan yok.
2. CHP'nin arkasında bir toplumsal destek yok.
***
Yine özetleyelim:
1. Herkes inanmış ki, Deniz bey kendisi inmedikçe onu oradan kimse indiremez.
2. Deniz bey inmek istemediğine göre de kurultayda bir şey değişmez.
3. Onun içindir ki kurultay kimsenin umurunda değil.
***
Adana'da "CHP" diyecek olduk.
Biri "arkadaşlar grubu" diye araya girdi.
Tarsus'ta "CHP konusunu" açacak olduk. Biri "kendileri çalıp kendileri oynuyorlar" dedi.
Mersin'de "kurultayı" konuşacak olduk.
Gazetecilerden biri sözümüzü kesti:
- Boş ver, ilgilenen yok... Ha CHP, ha kendin pişir kendin ye.