Çankaya'ya heyet yağıyor. Yurdun Doğu'sundan, Batı'sından... İllerden, ilçelerden...
Heyet bazen "40 kişilik" oluyor, bazen "10-15." Geçenlerde "2 heyet" Çankaya'nın yanı sıra "bize de uğramıştı. Onların anlattıklarından biliyoruz, Çankaya "moral veriyor." "Aman kavga etmeyin" diyor.
***
İki hafta önce Ankara'dan Bursa'ya uçarken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e "bu konuyu" sorduk. Heyetlerin "isteklerini."
Ve Cumhurbaşkanı'nın "onlara söylediklerini."
***
Abdullah Gül "iyi bir dinleyici." Heyettekilere "sorular soruyor." Yanıt uzun da olsa "dinliyor." Böylece "fotoğraf çekmiş oluyor." Cumhurbaşkanı:
- Kars... Müthiş bir gelişme içinde... Kars'a her gün İstanbul'dan ve Ankara'dan uçak seferi var.
- Havaalanı olan illere yılda kaç uçak iniş kalkış yapmış?.. Kaç kişi uçmuş?.. Bu önemli bir gösterge.
- Efendim örneğin doğduğunuz yer olan Kayseri'ye yılda kaç kişi uçakla gidip gelmiş.
- Bir sayı söyleyeceğim inanmayacaksınız... Bir milyona yakın.
Abdullah Gül her heyete "katılımcı modelden" bahsediyor.
Ve bu modelin başarılı olması için gerekli "önkoşuldan."
Önkoşul "uyum."
***
Cumhurbaşkanı'nı dinliyoruz:
- İllerde vali var, seçimle gelmiş belediye başkanı var.
- Komutan var, üniversite olan illerde rektör var.
- Üniversite olmayan illerde de artık fakülte var, yüksek okul var... Fakültenin dekanı var.
- Hakim var, savcı var.
- Meslek odaları var... Sivil toplum örgütleri var.
- Siyasi partilerin il başkanları var... Burada parti ayrımı gözetilmemesi esas.
- Başarılı işadamları var.
Abdullah Gül "hesap yapıyor." "Vali, belediye başkanı, komutan, rektör ve diğerleri..."
20 kişiyi "geçiyor, geçmiyor... Hepsi o kadar."
Cumhurbaşkanı:
- Diyorum ki, bir araya gelin.
- Kentinizin sorunlarını konuşun.
- Çözüm için ortak projeler üretin.
- Ve bunları, Meclis'e gönderdiğiniz milletvekilleriyle paylaşın.
Cumhurbaşkanı önerdiği "modeli" tek cümleyle özetliyor:
- Ortak akıl, katılımcı yönetim.