Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Yemen'de Türk olmak

SANA'A (YEMEN)

İstanbul'dan havalanıp tam 4.5 saat uçuyoruz. "Osmanlı'nın son vilayeti" Yemen'deyiz.
Bir anda kendimizi "zaman tünelinden geçmiş gibi" hissediyoruz.
50 yıl mı geriye yolculuk yaptık acaba, yoksa 100-150 yıl öncesinde miyiz?

***

Herkesin (tabii erkeklerin) belinde bir hançer. Hançer çok ama "kavga gürültü, sinirlenip hemen hançere sarılma" yok.
Zaten bir şeye kızıp da hançerini çeken "karşısındakine saplamak zorunda."
Hem hançeri kınından çıkarıp, hem de saplamamak "şerefsizlik... Korkaklık."
***

Başkent Sana'a'nın "en canlı yeri" surlarla çevrili olan "eski Sana'a."
Fukaralık "diz boyu."
50 metre yürüyün, en az 50 dilenci yolunuzu kesiyor.
***

Kına, ağaçtan çıkan sakız, badem, hurma, takı satıcılarının arasından geçiyoruz.
Hançer satan bir dükkâncı "nerelisiniz" diye soruyor... Adı Sadık Hassan.
"Türk olduğumuzu" öğrenince, hemen elini başının üstüne koyuyor.
"Başımın üstünde yeriniz var" dercesine.
***


"Yemen'de Türk olmak" bir statü.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA