Süleyman Demirel'e "bugünü" de sorduk.
Günümüzün "cuntacılık" işlerini. "Ortalık toz duman" dedik.
Ve "onun penceresinden bugünün nasıl göründüğünü" öğrenmek istedik.
Şu haliyle tamamen hayali.
Zira ispatlanmış bir şey yok.
Mahkeme de zaten "çete iddiasından" bahsediyor... "İddia ediliyor" diyor.
Mehmet Haberal'a ve onun gibi daha pek çok kişiye yapılanı haksızlık, adaletsizlik sayıyorum.
Bilim adamlarına, gazetecilere, yüksek rütbeli subaylara yapılanları... Onların cunta üyesi sayılmalarını... Kesinlikle kabul edemiyorum.
Orta yerde ispatlanmış bir durum yokken, insanlara cuntacı muamelesi yapılmasını üzüntü ile karşılıyorum.
Bunları, kendimi savunmak için söylemiyorum.
Savunma durumunda değilim.
Savunma durumunda olsam, siyasi hayatım 12 Mart 1971'de biterdi.