Türkiye alıştı artık.
Her "salı" liderler, grup toplantılarında birbirlerine çatacaklar.
Eh, canları sağolsun, demek ki "yüksek gerilimi" seviyorlar.
Bari üslubu "hakaret noktasına" getirmeseler.
Bizde bir siyasetçi, diğerine "yalancı" demez... Şöyle der: "Siz gerçeği söylemeye yatkın değilsiniz."
Kimse kimseye "sahtekâr" demez... Şöyle der: "Kişisel hesaplarınızda bazı sorunlar var."
Parlamento Başkanı'nın önünde bir "asa" vardır... Bu asa "yetkinin gücün" sembolüdür.
" Asa" olmadan, parlamento çalışmaz.
Başkan "asaya" hiç elini sürmez... "Asanın" varlığı yeterlidir.