İlginç bir rastlantı... Eski defterleri karıştırırken dikkatimizi çekti... 27 Mayıs 1960'tan sonra da, 12 Mart 1971'den sonra da, 12 Eylül 1980'den sonra da "Gündeme" aynı konu gelmiş:
- Dağdaki çobanla üniversitedeki profesörün oyu eşit mi olacak? Eğer eşitse o demokrasinin adı... Küçümser, dalga geçer bir ifadeyle:
"Cici demokrasi" ya da "Sandıksal demokrasi."
Hamlet'in "To be or not to be... Olmak ya da olmamak" dediği gibi... İşte bütün mesele. "Haso'nun, Memo'nun" oyunu "Bir oy" sayacaksın, "Profesörün, valinin, generalin, mühendisin, hâkimin, doktorun, sanatçının" oyunu "2 oy" kabul edeceksin...
Hayır hayır "3 oy."
O zaman "Cici demokrasi... Sandıksal demokrasi" gider, yerine "Gerçek demokrasi" gelir.