Ümran Menderes'le konuşmamız bitince... Ankara'yı dolaşmayı sürdürürken... Bir telefon daha...
Bu defa karşımızda Mehmet Demir.
Adnan Menderes'in köyü Çakırbeyli'nin muhtarı.
Ağlamaklıydı:
Demirelimiz'in müzesi çok güzel olmuş... Gurur duyduk.
Bizim köyümüzde de Menderesimiz'in müzesi olsaydı ya.
Rahmetli Aydın Beyimiz buna çok uğraştı... Ama sonuca ulaşamadı.
Şimdi
bütün köylü böyle bir müzenin aşkıyla yanıp tutuşuyoruz...
Fakat... Aileden istek olmayınca kolumuz kanadımız kırılıyor.
Karar verdik... Köyde bir Menderes Salonu yapıyoruz...
Gelir misiniz? Çakırbeyli... Her yıl mutlaka uğradığımız köy... Elbette gideceğiz.
Ama... Adnan Menderes "Köydeki salona" sığmaz ki...