Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Tutanakların dili

Geçen hafta... 17 Şubat-Salı...
Meclis'te "Birinci Oturum." "Başkanlık" kürsüsünde:
Başkan Vekili... Ayşe Nur Bahçekapılı.
Kâtip üyeler...
Muhammet Bilal Macit... Muharrem Işık.
Meclis'in "56. birleşimi" açılıyor...
Ve "İç Güvenlik Paketi" üzerinde görüşmeler başlıyor.
Ve her kafadan bir ses çıkıyor... Herkes ağzına geleni söylüyor:
Ben size söz vermedim sayın.........
Şiddetle kınıyorum.
Biz de seni kınıyoruz.
Size söz vermedim...
Lütfen.
Onların katili sensin.
Lütfen yerinize oturur musunuz?
Sana söz düşmez orada.
Yazıklar olsun be.
Sana yazıklar olsun... Sen ne konuşuyorsun öyle.
Senin haddine değil onu öyle konuşmak.
Ben milletvekiliyim...
Söylerim
.
Milletvekiliyiz...
Ders verme.
Haddine değil senin.
Sayın milletvekilleri çok ayıp.
Otur oturduğun yerde.
Sen kim oluyorsun da konuşuyorsun öyle.
Sen neysen ben de oyum... Sen kimsin.
Kes sesini.
Şu yaptığın lafa bak... Terbiyesizliğe bak.
Terbiyesiz sensin ha.
Gösterdiğiniz şiddetten dolayı sizi kınıyorum.
Salondan çıkartın.
Ne yapacağımı sana mı soracağım be... Vay anasını be.
Sen kimsin?
Ben milletvekiliyim.
Yeter ama.
Yukarıda yazdıklarımız TBMM tutanaklarından...
Ve bunlar... Geçen haftanın "En yumuşak...
Yoğunluğu en düşük
" konuşmalarından.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA