Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BURHANETTİN DURAN

Normalleşmenin yeni durağı, Ermenistan...

Bütçe görüşmeleri sırasında Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, karşılıklı özel temsilciler atanacağını açıkladı ve ekledi: "Biz her konuyu Azerbaycan ile koordine ediyoruz, onlarla beraber karar veriyoruz." Erivan da "ön şartsız olarak normalleşmeye hazır olduğunu" teyit etti. 2009'daki normalleşme denemesinden çok farklı bir noktadayız. Karabağ meselesinde gelişme olmadan ve Azerbaycan ile koordinasyon yapılmadan girişimde bulunulması bir sonuca ulaşılmasını engellemişti. 2. Karabağ Savaşı sonrasında ise Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sorunların çözümü ve Türkiye-Ermenistan normalleşmesi için yeni bir konjonktür oluştu. Son haftalarda Ankara, Bakü ve Erivan'dan normalleşme arzusunu dile getiren pozitif açıklamalar yapıldı. Askeri yenilgiye rağmen Paşinyan'ın tekrardan başbakan seçilmesi de kritik bir gelişmeydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kafkaslarda istikrar, barış ve işbirliğini geliştirmek için 6'lı platform önerisini getirdi. Yine Rusya Devlet Başkanı Putin, 26 Kasım'da Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Paşinyan'ı Soçi'de bir araya getirdi. Aliyev ve Paşinyan 14 Aralık'ta AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve dün de Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile görüştü. Bakü ve Erivan arasında "kapsamlı bir barış anlaşmasına" ulaşılmasında Brüksel ya da Paris'ten ziyade Moskova ve Ankara'nın daha etkili olacağı açık. Washington da gidişata olumlu bakıyor.

NORMALLEŞME DEVAM EDİYOR
Değişen küresel ve bölgesel denklemlerin etrafımızda normalleşme rüzgârları estirdiğini biliyoruz. BAE; Katar, Türkiye ve İsrail ile eş zamanlı ve hayli hızlı bir süreç yönetiyor. Türkiye de BAE ile ikili ilişkileri toparladı, bölgesel konuları müzakere edecek bir düzlemi hazırlıyor. Yine Ankara, 2021 boyunca kararlı bir şekilde Tel Aviv, Riyad ve Kahire ile de farklı aşamalarda olan bir toparlanma süreci yürüttü. 2022 yılının bu başkentlerle ikili ilişkilerde yeni bir dönemi başlatması sürpriz olmaz. Ankara'nın Atina ile yürüttüğü istişari görüşmelerden sonuç alınması ise liderler düzeyinde ciddi bir angajmanı gerektiriyor. Her iki ülke kamuoyunun hassas olduğu kıta sahanlığı, karasuları, hava sahası, adaların silahsızlandırılması ve Kardak gibi kayalıkların durumu konularını kapsayan Ege ihtilaflarına çözüm bulmak zorlu kararları ve sabırla yürütülen bir süreci gerektirir. Son dönemde AB'yi arkasına alan, ABD ve Fransa ile savunma işbirliklerini güçlendiren ve bazı bölgesel güçlerle Doğu Akdeniz bağlamında yakınlaşan Yunanistan'ın Ege'de karasularını 12 mile çıkarma niyetinde olduğu görülüyor. Ankara, yanlış algılarla hareket etmenin Atina'nın aleyhine olacağını yakınlarda yineledi. Türkiye'nin BAE, İsrail, Suudi Arabistan ve Mısır gibi ülkelerle ilişkilerini toparlamasının da Yunanistan'ın sorunlu kararlar vermesini caydıracağı açık. Bu sebeple Atina'nın mevcut güç denklemlerinin değişimini doğru okuması lazım. Ermenistan Başbakanı Paşinyan'ın bölgedeki konjonktürü iyi okuyan bir profil sergilediğini düşünüyorum.

PAŞİNYAN KRİTİK ROLDE
2. Karabağ Savaşı'nın kaybedilmesine rağmen Paşinyan seçimleri kazanabildi. Kendisini Ermenistan'ın geleceği için en isabetli lider konumunda tutabildi. Batı başkentlerinin tercihi ve Moskova'nın çalışacağı isim olmayı başardı. Paşinyan, Ermeni diasporasının negatif etkilerini sınırlandırmak ve Batı ile Rusya arasında denge tutturmak zorunda. Elbette Paşinyan'ın derdi, yenilginin Ermeni toplumuna getirdiği rahatsızlığı diplomatik-ticari izolasyondan kurtularak hafifletmek ve refahı yükseltmek. Bunun yolu da Azerbaycan ile barışmaktan ve Türkiye ile normalleşmekten geçiyor. Erivan'a charter uçuşları başlarken masada Zengezur Koridoru'nun açılması ve ticari ilişkilerin başlaması var. 10 Aralık'ta başlayan 3+3 bölgesel istişareleri bölge ülkelerinin kendi sorunlarını kendilerinin çözmesi anlamında çok değerli. Gürcistan'ın ilk toplantıya katılmaması sorunu da aşılabilirse Kafkaslarda uzun vadede bölgesel entegrasyona gidebilecek bir dönemin önü açılır. Tahran, Ankara'nın bölgede artan nüfuzundan rahatsız olsa bile bu normalleşme sürecine karşı çıkamayacaktır. Kafkaslarda "bir fırsat penceresi" aralandı, bakalım işler nasıl yürüyecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA