Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BURHANETTİN DURAN

Erdoğan’ın Nahçıvan seyahati, Aliyev’in gururu

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın heyetiyle dün Iğdır-Nahçıvan Doğalgaz Boru Hattı temel atma ve üretim onarım askeri kompleksi açılış törenleri için Nahçıvan'daydık. Biz yola çıkarken Ermenistan Başbakanı Paşinyan'a suikast yapacakları suçlamasıyla 8 Ermeni üst düzey subayın tutuklandığı haberi medyaya yansımıştı. Nahçıvan'da Yüksek (Âli) Meclis'teki törenden hemen sonra Erdoğan- Aliyev baş başa görüşmesi vardı. Bu görüşmeye geçerken Cumhurbaşkanı Erdoğan aralarında olduğum Türk gazetecileri Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'e sundu.
Biz, Aliyev'in Karabağ'daki yeni zaferini kutlarken Erdoğan "2020'de 44 gün sürmüştü, şimdi bir gün sürdü" dediğinde Aliyev'in haklı gururu gözlerinden ve yüzünden okunuyordu. Kuşkusuz Erdoğan'ın Nahçıvan seyahatinin Azerbaycan'ın 20 Eylül'de Karabağ'da yaptığı terörle mücadele operasyonunun hemen arkasına denk gelmesi sembolik öneme sahip. BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasında Erdoğan, Karabağ'ın Azerbaycan toprağı olduğunu ve yeniden entegre edilmesi gerektiğini vurgulamıştı. Nitekim Aliyev basın toplantısında Erdoğan'a BM konuşmasında verdiği destek için özellikle teşekkür etti.

***

Bakü'nün Karabağ'da operasyon yapma sebebi 10 Kasım 2020'de imzalanan Üçlü Beyanname'nin sözlerine uyulmasını sağlamak. Malum, Karabağ'daki Ermeni silahlı gruplarının saldırıları ve sözde Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılması tansiyonu yükseltmişti. Bunun üzerine Bakü, Zengezur Koridoru'nun açılması ve Karabağ'daki Ermeni etnik nüfusunun yaşadığı bölgede Azerbaycan egemenliğinin pratikte tesis edilmesi için bir günlük operasyon yaptı. Bu ortamda gerçekleşen Nahçıvan seyahati ile Türkiye ve Azerbaycan arasındaki "stratejik bütünleşme" ve Türk dünyası ile işbirliği daha da perçinlenecek.
Dün temeli atılan doğalgaz boru hattı gibi entegrasyon adımları Zenzegur Koridoru'nun ve Turan adını taşıyan (TURANSEZ) özel ekonomi bölgesinin açılması ile yeni bir aşamaya geçecek. Türk dünyası vizyonunun gerçekleşmesinde Erdoğan ve Aliyev'in liderliklerinin fark oluşturduğu ve diğer Türk devletlerinin Türkiye-Azerbaycan ilişkisini model olarak değerlendirdikleri söylenebilir.
Elbette Türk dünyasının entegrasyonu için atılacak çok adım var. 1990'ların aksine bugün daha pozitif bir konjonktür ve etkin liderlik var. Türkiye'nin katkısıyla Azerbaycan'ın 2. Karabağ zaferini kazanması bir dönüm noktası oldu ve Şuşa Beyannamesi ile iki ülkenin kardeşliği mühürlendi. Önümüzdeki dönemde Kafkaslar ve Orta Asya'nın büyük güçlerin çatışma alanına dönüşmeden istikrar, barış, güvenlik ve refah içerisinde bütünleşmesi ve yükselmesi gerekiyor. Zenzegur Koridoru'nun açılması bu amaca ulaşmak için bir anahtar konumunda. Güney Kafkaslar'daki barış Ermenistan dahil tüm bölge ülkelerinin lehine.

***

İçeride Paşinyan'ın başı darbe söylentileri ve protestolarla dertte. Dışarıda ise Paşinyan'ın ABD ve AB'ye yakınlaşma gayreti Rusya'nın tepkisini çekiyor. Paşinyan verdiği röportajlarda ülkesinin güvenliğinin tek kaynağı olarak Moskova'ya bağımlı olmasını "stratejik bir hata" olarak niteliyor. Ocak ayında Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün kendi topraklarında askeri tatbikat yapmasına izin vermeyen Paşinyan, örgütten ayrılmaktan bahsetti. Yine, Erivan'ın Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni kuran Roma Statüsü'ne taraf olmak istemesi, NATO'nun Barış için Ortaklık Programı çerçevesinde ABD ile ortak tatbikat yapması ve Paşinyan'ın eşi Anna Hakobian'ın yardım paketleriyle Kiev'e gitmesi Moskova'yı çok rahatsız etti.
Bakü, Türkiye'nin desteğine ve Rusya'nın dolaylı onayına sahip. Doğalgaz anlaşması üzerinden de AB'nin sert pozisyon almasını engelledi. Paşinyan ise liderlik sınavında. 20 Eylül operasyonunu vesile ederek sertlik yanlısı olan Karabağ Klanı'nın etkisini kırabilir ve barış anlaşmasına yanaşabilir. Ermenistan'ı Batı ve Rusya arasında çatışma alanı olmaktan korumak için Paşinyan'ın barışa ve normalleşmeye ihtiyacı var. Ankara da Bakü ve Erivan arasında barış anlaşması imzalanarak bölgesel normalleşmenin tesisini arzu ediyor. Hatta Erdoğan'ın son gerilimden bahsederken "Ermenistan'ın değil Karabağ'daki çapulcuların işi" demesi Ermenistan'ın dışlanmak istemediğini ve Kafkaslar'da kalıcı bir düzen kurulmasına çalışılacağını gösteriyor. Bakalım, Paşinyan nasıl bir yol izleyecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA