Gutierrez Hernandez.. Olmadığı haftalarda hem takım arkadaşları, özellikle de kenarda Schuster onu çok aradı. Attığı derinlemesine ince paslar kadar sahaya koyduğu tecrübe de bir o kadar hayati öneme sahipti. Quaresma ile birlikte yeşil sahalardan el ayak çekince bu takım için ne kadar kıymetli olduğu çok daha iyi anlaşıldı.
Guti, sakatlık sonrası Mersin İdman Yurdu maçında tam 120 dakika sahada kalmıştı. Yorgundu her türlü mazereti hoş görülebilirdi. Sivas maçına öyle bir giriş yaptı ki dönüşü kalitesine yakıştı.
Guti'nin orta sahadan sola derinlemesine pası muhteşemdi.. İbrahim Üzülmez'in deparı ve gelişine ortası futbol okullarında ders okutulacak nitelikteydi.
Ardından Bobo'nun skoru 1-0'a getiren golü tek kelimeyle alkışlanacak bir organizasyondu.
Bana göre dün bu üçlü ilk golü atarak arkadaşlarının haftalardır biriken stresini azaltmakla kalmadılar, oyunda kaldıkları sürece sahanın en iyisi durumundaydılar.

PORTO MAÇINA DİKKAT
Beşiktaş'ta önceki kaybedilen maçlara göre galibiyete götüren farkın Guti'den kaynaklandığını söyleyebiliriz. Ancak Beşiktaş'ın bir Guti ile tamamen düzeleceğini ya da bir galibiyetle bütün sorunlarını halledeceğini düşünmüyorum.
Böyle düşünenler ilerde hayal kırıklığına uğrayabilir. Futbol bir takım oyunudur ve sahadaki 11 kişinin bu yükü paylaşması gerekir.
Guti oyundan çıktıktan sonra takım güçten çok özgüven kaybetti. Panikledi.
Dün ikinci golü de atan genç Necip'in goldeki hatasını tecrübesizliğine verip, hoş görebiliriz ancak Hilbert'in 90'da takıma pahalıya patlayacak top kaptırma hatasına nasıl anlayış göstereceğiz.
Bernd Schuster'in biraz da bu çıkış hataları üzerinde çalışmasında fayda var. Aksi takdirde Porto'da can sıkıcı sonuçlarla karşılaşabilir.