Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MERYEM GAYBERİ

HDP, CHP'leştikçe kaybediyor

Çözüm Süreci bazılarının iddia ettiği gibi sadece "PKK'yı muhatap alma" süreci değildir. Yüz yıllık bir kardeşliğin, araya giren tatsız yıllardan sonra onarılması sürecidir.
Kan davası güdenlerin hevesini kursağında bırakma adımıdır. Devletin ret, asimilasyon ve inkar gibi ayıplarından nedamet getirme sürecidir.
Dışlanmış, hor görülmüş, köyü yakılmış, dili yasaklanmış milyonlarca Kürdün, devletle aralarındaki kopukluğu, soğukluğu, kırgınlığı giderme sürecidir.

***
Terörün yoğun olduğu yıllar boyunca dahi millet sokakta birbiriyle kavga etmedi. Ne kadar isterlerse istesinler Kürt'le Türk düşman olmadı.
Açılım sürecinde umutların, Habur provokasyonuyla daha en baştan nasıl bitirildiğini unutmadık. Sonrasında Oslo görüşmelerinin sızdırılması ile akan kanı durdurmak isteyen MİT Başkanı'na kelepçe bile takmak istediler.
Çözüm Süreci başladığı anda kan davasını hortlatmak için yapılmadık sabotaj kalmadı. Uludere katliamı, İmralı görüşmelerinin sızdırılması, Paris'te üç Kürt kadının katledilmesi hep Çözüm Süreci'ni hedef aldı.

***
Siz bakmayın muhalefetin, Irak'ın, Suriye'nin alev topuna dönmesinden Başbakan Davutoğlu'nu sorumlu göstermesini.
Hükümet'i bırakın Türkiye'yi dünyadaki tüm problemlerin kaynağı olarak görecek kadar düşmanlıkları büyük.
Kılıçdaroğlu Başbakan olsaydı, IŞİD ortaya çıkmayacak mıydı? Bağdat'ta bombalar patlamayacak mıydı? Esed varil bombaları yerine insanlarına gül mü atacaktı? IŞİD Kobani'ye saldırmayacak mıydı?
Ya da Bahçeli başta olsaydı bölgemiz güllük gülistanlık mı olacaktı?

***
Muhalefetin bu bilindik "İstemezükçü" tavrına karşın asıl hayal kırıklığını millete BDP/HDP yaşattı. Çözüm Süreci'nde müzakerenin meşru siyasi tarafı olan HDP'nin ve yöneticilerinin süreçle ilgili bir tane olumlu cümlesine tanık oldunuz mu?
"Bir şeyler de iyi gidiyor" anlamına gelecek tek açıklamaları var mı? İktidara, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Başbakan Davutoğlu'na karşı takındıkları tavra bakın. Gülten Kışanak'ın "sizin devletiniz" demesi, Aysel Tuğluk'un Kobani halkına yardım edenlere taş atması. Hep kaos mu yaratacak HDP?
Selahattin Demirtaş'ın kullandığı dilin, Bahçeli'nin, Kılıçdaroğlu'nun suçlayıcı dilinden farkı var mı?
Demirtaş'ın en azından Çözüm Süreci'ni başlatan, kanın durması için elini, bedenini taşın altına koyan, bu yola canını koyduğunu ve son nefesine kadar mücadele edeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'nun hakaret edici, genellemeci üslubunu kullanmamalı.
Ne pahasına olursa olsun Esed'in kılına zarar gelmemesini isteyen Kılıçdaroğlu'nun "Hükümet IŞİD'i destekliyor" yalanını HDP'nin de sahiplenmesi, Çözüm Süreci'nin ruhuna aykırı değil mi?
Sokaklara davet etmenin, şiddetle sonuçlanacağını bunca yıllık sol geleneğe bakarak göremeyecek kadar basiretten yoksun musunuz?
Kırka yakın insanın vahşice katledildiği Kobani eylemleri için kamuoyuna en azından bir özür borcunuz yok mu?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA