Geçen cuma gazeteden arkadaşlarla birlikte İstanbul Maslak'taki 'Mudo Garage' mağazasını gezdik. Zevcenur Hanım'la birlikte tercih ettiğimiz mağazalardan biridir Mudo. Ve hep merak etmişimdir: Tekstil ürünlerini falan anladık da... Mustafa Taviloğlu onca farklı, şirin, şık, oyuncaklı ürünü nereden ve nasıl buluyor? Bu sıradan bir soru değil. Çünkü Türkiye'de 40 Mudo bulunuyor ve bunlarda binlerce ürün sergileniyor. Mudo bir yerli marka. 'Marka' demek, diğer özelliklerin yanı sıra; rengiyle, biçimiyle, sunumuyla, işleviyle belli bir çizgiyi yıllar boyunca sürdürebilmek demek. Taviloğlu ile sohbet ettikçe, imajın ardındaki dev organizasyon yavaş yavaş ortaya çıktı tabii: 1200'den fazla çalışan... Farklı türde (giyim, mutfak, banyo, mobilya, ofis, bahçe vs.) ürünleri seçmek için çalışan ya da yurt içindeki ve dışındaki üreticilerle direkt temas kuran uzmanlaşmış ekipler... Böyle bir zihniyete sahip olunca da... Mudo'nun 1960'larda Fitaş Pasajı'ndaki 12 metrekarelik dükkandan, bugün 30 küsur bin metrekareye ulaşması anlaşılır oluyor. Yılbaşı alışverişi başladı. Gazetelerde şu sıralarda Mudo'nun tam sayfa reklamları var. Sloganı: 'Mudo demek, hediye demek'. Güzel de... Hazırlayanlar alınmasın ama bu reklam, en azından benim gezdiğim mağazadaki inanılmaz çeşitliliği, pek az yansıtıyor. O neydi öyle! Not: Mudo bir katalog hazırlamış ki... Bakıp da iç geçirmeyen, 'bir ara gitsek' demeyen görmedim!