Çaba yeni değil ama 'adı' yeni: Gazete denilen iletişim aracı icat edildiğinden beri kalem cambazları; toplumsal yapılar ve yeni trendler hakkında ahkam keser... Bunlarla dalga geçmek isteyenler, son yıllarda yeni bir tanım uydurdu: 'Home-made sosyoloji' diyorlar. Yani 'ev yapımı' sosyoloji. İşte basit bir örnek: Cumartesi günleri Bağdat Caddesi 'fıstık' kaynar. Birbirinden güzel kızlar, son moda giysileri, aksesuvarları ve makyajlarıyla kaldırımları, kafeleri doldurur. 31 Aralık Cumartesi günü ise 15.00-18.00 arasında, neredeyse hiçbiri yoktu. Zevcenur Hanım'la birbirimize baktık: Nerede bunlar? Sonra jeton düştü: Tabii ya... Bu kızların hiçbiri 2006'yı ailesiyle karşılamayacaktı. En azından bir arkadaşın evindeki partiye gidilecekti. Doğal olarak kızlarımız kuaförlere, manikürcülere, pedikürcülere, solaryumculara, ağdacılara dağılmıştı. Kimi maske yapmıştı, kimi aynanın karşısında gece ne giyeceğine karar vermeye çalışıyordu. (Tanrım, 'özel gün telaşı' ne korkunç bir şey!) Cadde ise talibi fazla olmayanlar ve orta yaşlılara kalmıştı.