Sanat-kültür çevresinden olup da Prof. Hüsamettin Koçan'ı tanımayan yoktur. Hüsamettin Hoca, 9 yıl boyunca Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin dekanlığını yaptı. Yalnız öğrenci yetiştirmedi, döneminde fakülte çıtasını yükseltti. Prof. Koçan sadece akademik dünyayla ilgilenmedi. Bayburt'taki Baksı ('şaman' anlamına geliyor; şimdi adı Bayraktar) köyünde doğmuştu. Buraya bir katkıda bulunmak istiyordu. Ne yaptı? Tüm sanatçıları tanıdığı için onlardan tablolar, heykeller aldı. Bunları sergileyerek satılmasını sağladı. Toplanan parayla; o yalnız, o uzak dağ köyüne 'Baksı Müzesi'ni kurdu. Burası sıradan bir müze değildi. 'Halk Sanatı ve Uygulama Merkezi'ndeki atölyelerde gençler el sanatları öğrenerek, meslek sahibi oluyor. Hüsamettin Hoca için Üsküdar'daki Toptaşı Valide-i Atik Külyesi'nde 22 Haziran Perşembe günü güzel bir veda partisi düzenlendi. Çok istememe rağmen bu partiye gidemedim.

ANTALYA'DA SÜRPRİZ!
Ertesi gün Antalya'ya uçtuk. Belek'teki Kempinski-The Dome'da kalacaktık. Odamıza yerleştikten sonra geçen yıl açılan bu pırıl pırıl oteli gezmeye başladık... O da ne? Hüsamettin Koçan imzalı bir tablo... Ardından bir tane daha... Ve bir başkası! Şaşırdık kaldık. Acaba otelin iç dekorasyonunu yapanların tercihi miydi? İhtimal vermedik çünkü onları asmak için farklı bir 'zevk ve ilgi' gerekiyordu! Derken otelin sahibi Ali Akkanat ile tanıştık. 'Bu eserler de nereden çıktı' diye sorduk. Hüsamettin Koçan adını duyunca Akkanat'ın yüzü değişti ve başladı anlatmaya... 1952 doğumlu Ali Akkanat hayata öğretmen olarak atılıyor. Ders verdiği yerlerden biri de Baksı'nın komşu köyü Kızdız. "Karların üstünde Hüsamettin Bey'in kardeşiyle top oynardık... Ama kendisiyle yıllar sonra tanıştık" diyor. Almanya'da öğretmenlik yaparken 1984'te ticarete atılıyor Akkanat. Önce tekstil ihracatı. Ardından atölye. İşi iyice büyütüp tekstil fabrikası kuruyor, holdingleşiyor... Sonra turizme atılıyor. Şu anda Belek'teki Kempinski'den başka Sirene'nin ve ayrıca bu otellerin hemen arkasındaki iki sahalı Antalya Golf Kulübü'nün sahibi. Bir de, Isparta Davraz'da kayak oteli var. Sadece para kazanmakla yetinen bir işadamı değil Akkanat. Kurduğu eğitim ve sağlık vakfıyla okullar, yurtlar yapıyor. Sürekli katkıda bulunduğu yerlerden biri de tahmin edeceğiniz gibi Baksı Müzesi. 2000 yılında Cumhurbaşkanlığı Üstün Hizmet Madalyası ile onurlandıran Ali Akkanat'ı hafızanıza not edin. Onun adını daha çok duyacaksınız. Kempinski-The Dome'a ilişkin anlatacak daha çok şey var. Özellikle de şu golf olayı. Ancak lafı uzattım. Şimdilik burada keseyim. Başka sefer devam ederiz...