Öyle Bir Geçer Zaman ki'yi izlerken, nostalji fırtınası yaşayıp "Ah, ne güzeldi o günler" diye iç çeken orta yaş üzeri kuşağına hak vermemek elde mi? O günlerde biri hasta olduğu zaman, diğeri bir tas çorba yapıp evine götürürmüş... Okulda Santa Lucia şarkısı söylenirmiş... Komşu, evinin kapısını sokakta kalan çocuklara açarmış... Hapisten çıkan kadın, kocasını sevgilisiyle aynı evde basmasın diye mahallenin bakkalıyla manavı seferber olurmuş... Cezaevi müdürü, hapishaneye yakıştıramadığı kadının tahliye yazısını bir gün önceden yazıp verirmiş... Trafik sıkışıklığı diye bir şey yokmuş... Her daim boş taksi bulunurmuş... Evvel zaman içindeymiş, kalbur saman içindeymiş...