Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Birbirinizi dinleyin beyler!

Haftanın maçlarından sonra hem Maraton'u hem de Telegol'ü izlemek benim vazgeçilmez alışkanlıklarımdan. Bu hafta pazar gecesi de aynısını yaptım. Ama Telegol'ün stratejisini son derece hatalı buldum. Beşiktaş, İ.B. Belediyaspor'a, Galatasaray, Bursaspor'a yenilmiş, Fenerbahçe lider Trabzonspor'u devirmiş. Ligin zirvesi toz duman... Ama Telegol'cüler ilk bir buçuk saat boyunca hakemleri konuştular. Yok efendim Fenerbahçe- Trabzonspor maçının hakemi Bünyamin Gezer, İstanbul'a bir Fenerbahçeli yönetici ile aynı uçakta gelmiş de, şaibe oluşturur muymuş da filan, feşmekan... Yahu millet Türkiye'nin en iddialı spor yorumcularından 'değerlendirme' bekliyor. Trabzon niye yenildi, Fener düzeldi mi, Galatasaray nereye gidiyor, nerede 17'de 17 hayalleri kuran müthiş Beşiktaş? Yok, yok, yok... Büyük bir iştahla hakem çitileme, şaibe üretme telaşı... Bir de Telegol'cülere kendi yayın bantlarını izlemelerini tavsiye ediyorum. Eğer kendilerine 15 dakikadan fazla tahammül edebilirlerse, gelip ellerinden öpeceğim. Kimse birbirini dinlemiyor. Bir laf kapma telaşı ki sormayın gitsin. Konuşmalar üst üste biniyor. Spor programı değil sanki kıraathane muhabbeti... Birbirini dinlemeye bu kadar tahammülsüz insanların birarada bulunduğu bir ortamdan futbol adına olumlu mesaj çıkarmak mümkün mü? Telegol, en sevdiğim spor programlarından biri... Serhat Ulueren de en değer verdiğim spor programcıları arasında. Ama böyle giderlerse benim gibi pek çok Telegol'severi ekranlarından uzağa savuracaklar. Kimse kırılmasın, gücenmesin. Dost, acı söyler...
NOT:
Telegol'de bu hafta jest, saygı ve centilmenlik adına gördüğüm tek güzellik, Gökmen Özdenak'ın taktığı sarı-lacivert kravattı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA