Kanal 24'ün spora son derece farklı bir bakış açısı getiren neşeli programı Spor Bahane bu hafta da bomba gibiydi. Spor spikerliğinin duayen isimleri Orhan Ayhan, Ümit Aktan ve Murat Murathanoğlu'nu bir araya getiren programı gözümü kırpmadan izledim. Özellikle de Ümit Aktan'ın betimlemeleri ve benzetmelerini duyunca, yeni nesil spor spikerlerinin birbirini taklit eden gri tonlarından ne kadar sıkıldığımı fark ettim. (Ümit Aktan çizgisine en çok yaklaşan spiker Ertem Şener. Kim ne derse desin, ben 'stil sahibi' spikerlerden yanayım.)
Ümit Aktan radyoda maç anlatma zorluğunu şu harika benzetme ile dile getirdi: "Bir futbol maçını radyoda anlatmak, 400 sayfalık bir kitabı bir buçuk saat içinde bağıra çağıra okumaya eşit efor gerektirir. Ciğer ister, konsantrasyon ister, göz ister, beyin ister. O maçı o heyecanla anlattıktan sonra öyle bir enerji harcarsınız ki, isminizi bile ancak nüfus cüzdanınıza bakınca hatırlarsınız..."
Programın sonunda her hafta olduğu gibi konuklar yine penaltı attı. Sonucu yazıp da ağabeylerimizi mahcup etmek istemem. Ancak şu kadarını söyleyebilirim ki, anlattıkları maçlarda kaçırdıkları gollerle eleştirdikleri futbolcular, kıs kıs gülmüşlerdir!