Herkes yerden yere vururken; bu köşede Ertem Şener'in renkli maç anlatımını savunan, takdir eden belki de tek kişiydim.
Zira anlatımında edebi tatlar buldum. Statükoyu yıkan, son derece cesur ve yaratıcı bir tarzı vardı. Yorumları bazen sınırları zorlayıp yılın gafına dönüşse de ('Her yerinden öpüyorum Rüştü' gibi) maçlara heyecan ve renk kattığı ortadaydı.
Ertem'i Kanal D'nin yeni yarışması Kazanmak İçin 1 Dakika'da sunucu olarak görünce sevindim.
Zira içindeki cevheri ortaya çıkarmak için daha özgür bir platform bulmuş gibiydi. Ama ilk iki programda gördüm ki, ayağı hep frende.
Belli ki 'deplasmana' alışmaya çalışıyor. Oysa, aksiyon içerikli böyle bir yarışmayı sunmak için son derece doğru bir seçim.
Her ne kadar yarışmanın içeriği beni pek sarmasa da, Ertem bu fırsatı kariyerine son derece parlak bir halka eklemek için kullanabilir. Yeter ki sadece 'kendi' olsun, içinden geldiği gibi davransın.
Unutmayın ki; Halit Kıvanç, Ali Kocatepe ve Orhan Ayhan bugünkü göz kamaştırıcı kariyerlerine maç anlatarak başlamışlardı.