Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Jürinin bir ucu havada

Popstar yavaş yavaş istim tutuyor gibi... Özellikle sunucu Burcu Esmersoy çekingenliğini üzerinden atıp kendine güvenini yeniden kazanınca, ortaya daha keyifli bir sunum çıktı. Ama Burcu'ya bu rahatlığı ve özgüveni kazandırmak için Bülent Ersoy başta olmak üzere tüm jüri üyelerinin adeta seferber olması da dikkatlerden kaçmadı.
Bu hafta Popstar'daki muhabbetler kadar kıyafetler de konuşuldu. Diva, siyah tüylerle bezeli kostümüyle Manyas Kuş Cenneti'nden fırlamış gibi duruyordu.
Serdar Ortaç üzerinde ünlü boksör Mike Tyson'ın adı ve fotoğrafları bulunan bir tişörtü tercih etmişti.
Sanırım Popstar ile ilgili bu köşede yazdığımız 'İkinci raunt için gong çaldı' yazısından etkilenmişti. Orhan Gencebay, saks mavi takımı ve göz alıcı taşlarla bezeli kravatıyla yine ışıl ışıldı.
En çok konuşulan ise Demet Akalın'ın elbisesi oldu. Siyah dantellerle bezeli, transparan dekoltelerden oluşan kıyafeti yüzünden zor anlar yaşayan Demet, bütün bir gece frikik vermemek adına koltuğunda hep aynı pozisyonda, tespih böceği gibi kıvrılıp durdu. Bu arada yarışmayı izleyen bir yabancı; jüri üyeleri arasında hangisi 60 yaşında bir Diva, hangisi gençleri peşinden koşturan pop yıldızı anlayamaz. Demet ne kadar donuk, hareketsiz, ağır ise; Bülent Ersoy o denli neşeli ve işveliydi.
Demet Akalın'ın, gazeteci/şarkıcı Ayşe Özyılmazel'i küçümseyen sözleri ise yadırgandı.
Demet, bir şarkıcıyı 'hafif' şarkılarla yarışmaktan dolayı eleştirirken, "Sen elemede de Ayşe Özyılmazel mi ne, öyle birinin şarkısını söylemiştin" dedi.

HAVADA KALIYOR
Ne yalan söyleyeyim, Popstar tahterevallisinde Bülent Ersoy ile Orhan Gencebay'ın bulunduğu taraf; Demet Akalın ve Serdar Ortaç'ın bulunduğu tarafa giderek daha ağır basıyor. Böyle olunca da gençlerin söyledikleri pek 'havada' kalıyor.
Zaten yarışmada türkü ve alaturka söyleyenlerin ilk sıralara yerleşip pop söyleyenlerin birer birer elenmesi de geçen hafta bu sütunlarda yazdığımız 'Popstar'ın, alaturka ruhu nerede?' başlıklı yorumumuzu destekliyor.
İlk iki hafta görüldü ki, yarışma Türk halk müziği eserlerini enfes yorumlayan Recep ile Türk sanat müziğini hakkıyla okuyan Mustafa arasında geçecek. Ama Recep'in bir adım önde olduğunu söyleyebilirim. Hem nefesi kuvvetli, hem yüreği... Bu hafta Türk-Kürt kardeşliği üzerine söylediği cesur sözler ona duyduğum sevgi ve saygıyı bir kat daha arttırdı. Zira yıldız olmanın şartının, şarkı söylemek kadar fikir seslendirmek olduğuna da inananlardanım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA