Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Unutulmaz TV gafları

Köşemizin en fazla ilgi gören bölümlerinden biri de Gaf Kürsüsü... Daha önce açıkladım, bir kere daha altını çizmekte fayda var; ben gaf avcısı değilim. Ekran karşısında pusuya yatıp insanların hata yapmasını bekleyen biri hiç değilim.
Maksat, kurufasulye ile pilavın yanına turşu, tahine pekmez koymak. Kuru kuru köşe yazısı okutmak yerine, okurun tabağına iki çeşit garnitür daha koymak için Gaf Kürsüsü, Ne Demiş ve Zap'tiye gibi tatlandırıcılarla mönüyü zenginleştirmek.
Yoksa bu köşenin yazarı en az ayda bir olmak üzere ya bu sütunlarda, ya da sunduğu veya katıldığı programlarda gafın babasını yapar! Maksat; gülüp eğlenmek...
Bunun yanı sıra gafları, potları, hataları derleyerek televizyon işi yapanların kulağına küpe asmak ki bir daha tekrarlanmasın...
İşte bu nedenledir ki, televizyon tarihine geçen gaflardan bir derleme yapmak istedim. Hatırladıkça gülelim, güldükçe hatırlayalım diye... Sıralamaya birer numara vermedim. Hangisi bir numara olur, hangisi son sırayı alır; değerlendirmeyi tamamen sizlere bırakıyorum:

DONSUZ GECELER
Televizyonun siyah-beyaz günleri... Başka alternatif yok, hepimiz Ersin İmer'in kendine has üslubuyla sunduğu TRT'nin hava durumunu izliyoruz. O gece tüm yurtta hava sıcaklıkları sıfırın altında. Ersin İmer bülteni kapatırken önce muzip bir bakış fırlatıyor, sonra bombayı patlatıyor: "Hepinize donsuz geceler diliyorum sayın seyirciler..."
Tarkan, ödül gecesinde kendisine mikrofon uzatan Savaş Ay'ın "Şu anda neler hissediyorsun?" sorusuna, "Bilmiyorum, şu anda çok çişim var" diyor ve günlerce manşetleri süslüyor.
Seda Sayan sabah mahmuru... Telefona bağlanan kişinin ismini öğrenmek istiyor. Karşıdaki "Ben Mustafa" diyor. Seda Bacı o her zamanki 'samimi' tavrıyla izleyicisine önce "Efendim Mustafa'cığım?" diyor. Sonra samimiyeti ilerletip "Len Mıstaaa"ya kadar getiriyor işi. Telefonun ucundakinin Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül olduğunu öğrendiğinde ise iş işten geçmiş oluyor...

SEDA SAYAN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN!

Acun Ilıcalı'da televizyon öyküsü çoktur. Acun Firarda bir Avrupa kentinde bar görüntüsü çekiyor. O sırada delikanlılar bardaki kızlara açıkça sarkıntılık ediyor. Acun hemen anonsu patlatıyor: "Görüyorsunuz sayın seyirciler, magandalık sadece Türkler'e özgü bir durum değil. Avrupa'da da pek çok maganda var." Yanındaki delikanlı, o tarihi cümleyi söylüyor: "Ağabey ben de Türküm..."

ACUN ILICALI FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN!

HUGO OLAYI
Tolga Garipoğlu ile Hugo yarışmacısı çocuk arasındaki diyalog yıllar geçse de unutulacak gibi değil. Yarışmayı kaybeden çocuk sinirleniyor: "Ben böyle yarışmanın a..na koyayım!" Canlı yayındaki Tolga çaresiz: "Ama nasıl konuşuyorsun böyle bakayım? 60 milyon seni izliyor şu anda." Çocuk: "60 milyonun da a..na koyayım!"
Reha Muhtar'ın haber bültenini özlemeyeniniz var mı? Ne demişti üstat, firari sanıklara: "O tüneli kaçmak için mi kazdınız?"
Demet Akbağ, katıldığı Beyaz Show'da başrolünü oynadığı 'O.. Çocukları' filminin isminde yer alan 'O..' kelimesinin ne anlama geldiğini açıklamakta zorlanırken birden ağzından 'Ordu'nun çocukları' çıkıyor. Sonraki bir hafta boyunca Akbağ, Ordulular'dan sürekli özür dilemekten helak oluyor.

DEMET AKBAĞ FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN!

Kar yağışı İstanbul trafiğini felç etmiş. Kanal D Ana Haber ise karların içinde neşe içinde yuvarlanıp oyun oynayan sokak köpeklerini gösteriyor. Merhum Mehmet Ali Birand dayanamıyor: "Onların keyfi yerinde tabii.. Biz nasıl eve gideceğiz, kimsenin şeyinde değil!"
İnanmakta bugün bile güçlük çektiğim gaf... Emrah bir röportajında şöyle diyor: "Mozart Türkiye'ye gelse, konserine mutlaka giderim."

O, BARIŞ ÇUBUĞU OLMASIN?
Ziya Şengül ağabeyim, Galatasaray'da suların durulmasını Telegol programında şu cümle ile değerlendiriyor: "Galatasaray'da şimdi her şey iyi giderken, herkes mutluluk çubuğu yaktı..."
İzzet Yıldızhan'ın bir programda söylediği "Fransızlar amma kültürlü; ufacık çocukları bile Fransızca konuşuyor" sözü uzun süre gündemi meşgul etmişti.
Nilgün Belgün, programında Türk sanat müziği grubu Altın Kızlar'ı ağırlıyor. Stüdyo amiri karşıdan üzeri yazılı bir karton kaldırıyor. Uzağı pek seçemeyen Belgün, Altın Kızlar'a dönüp, "Şu en sevilen şarkınızı, Yüzünde Peçete Var'ı söyleyecek misiniz?" diye soruyor. Altın Kızlar şaşkın, birbirlerine bakakalıyorlar. Meğer yönetmen, karta 'Yüzünde peçete var' diye yazıp az önce peçete ile yüzündeki teri silen sunucusunu uyarmak istemiş; bizimki yanlış okumuş!

NİLGÜN BELGÜN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN!

VJ Bülent, Kral TV Müzik Ödülleri'ni sunarken, yanındaki konuğunu anons ediyor: "Şu anda yanımızda Alparslan Bey var. Kendinizi tanıtır mısınız?" Konuk, mahcup ve sinirli: "Ben Özhan Canaydın, Galatasaray Başkanı'yım..."
Aşkın Nur Yengi, katıldığı sohbet programında grup halinde motosikletle yaptıkları yolculuğu anlatmaya koyuluyor: "Biz dokuz motor, İpsala'dan çıktık..."

AŞKIN NUR YENGİ FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA