Benim adım Kuki...
16 aylık bir Yorkshire Terrier'im. İzninizle, size derdimi anlatacağım...
Bu sütunları bir günlüğüne sevgili babamdan ödünç aldım. Çünkü geçen hafta haber bültenlerinde gördüğüm bir habere daha fazla sessiz kalmak istemedim.
Çarşamba akşamı annemle babamın göz pınarlarında biriken yaşları görünce ben de merak edip kafamı televizyona çevirdim. 20 yaşında bir insan (bu kelimeyi kullandığım için tüm insanlardan özür diliyorum) evde beslediği kedisini işkence ile öldürmüş. Önce karnını deşmiş. 1 saat 45 dakika boyunca bağırsakları dışarıda can çekişen kardeşim ölmeyince, üstüne 20 litrelik damacanayı bastırıp katletmiş... Daha fenası, bir marifetmiş gibi bunu internet üzerinden tüm 'insanlıkla' paylaşmış...
Ben bakamadım. İçim kaldırmadı. Eminim, hiçbirimizin bilmediği, görmediği, paylaşılmayan daha ne canilikler yaşanıyordur sizin dünyanızda. Oysa bizler sadece karnımızı doyurmak için, yani 'zorunluluktan' öldürürüz. Zaten insanlarda anlamadığım da bu 'keyif için' öldürme merakı...
20 yaşındaki o genç, Kabahatler Kanunu'na göre 300 lira para cezası ödeyerek, evine gitmiş. Sevgili ağabeylerim, ablalarım; kabahat, benim küçükken evde bazen halının üzerine yaptığım şeye denir. Ekranda gördüğüm ise hayvanlara karşı işlenmiş bir 'insanlık' suçundan başka bir şey değil. Bu olayın haber olduğu günün ertesinde gözüm gazetelerdeki bir başka habere ilişti.
Bodrumlu hemcinsim Ares'e -ki kendisi dünya tatlısı bir Golden Retriever'dır- haciz gelmiş. Babası borcunu ödemeyince eve gelen haciz memurları fazla mal-mülk bulamamış olacaklar ki, ailenin şirin üyesi Ares'i haczetmişler. Bir masa gibi, sandalye gibi... Açıkçası, bir canlının 'mal' gibi görüldüğü bu olayın ardından, o hasta ruhlu delikanlının yaptıklarına şaşırmaktan vazgeçtim.
Ares'in babası, onun ağzından bir itiraz dilekçesi yazıp ilgili mahkemeye göndermiş. Hakim amca da bu dilekçeyi dava dosyasına koymuş. O hakim amcanın ellerini hürmetle yalıyorum. Zaten bu sütunları bir günlüğüne işgal etme cesaretini de ondan aldım. Demek ki, bizim dilimizden anlayanlar da varmış...