Deplasmana rakip takım seyircilerinin gidememesi; yüz kızartıcı bir utanç vesilesi ve kara bir leke olarak futbolumuzun alnına yapışmış halde duruyor. Bu yasak; bırakın futbolu, en temel haklardan biri olan 'seyahat özgürlüğüne' bile muhalefet ediyor.
Yakında yeni bir yasak daha gelebilir. Bu kez seyircilere değil, spor yazarlarına...
Nasıl mı? Anlatayım:
Futbol Federasyonu bir gün, 'Fenerbahçe yazarları, Galatasaray deplasmanına, Galatasaray yazarları da Fenerbahçe deplasmanına gidemez' diye bir karar alırsa hiç şaşırmam. Bunu kendi kafamdan uydurmuyorum. Kulüp yazarlarının nasıl bir duygu hali içinde olduklarını bildiğimden bu yazıyı yazdım. Bir zamanlar omuz omuza antrenman ve maç yazdığım sevgili dostum Gürcan Bilgiç'e açtım konuyu. Dedim ki, "Derbi deplasmanlarına gitmeye korkuyor musunuz?"
Gürcan içtenlikle yanıtladı: "Ben nispeten daha ılımlı yazmama rağmen korkuyorum tabii ki. Son derbiye canlı yayınım olduğu için gidemedim.
Ama olmasaydı da gitmezdim TT Arena'ya... O kalabalıkların içinden geçerken insan çekiniyor. 10 kişide bir bile olsa; tehdit, küfür, taciz olabiliyor..." İşte futbolu, kenarlarından çekiştire çekiştire bu kadar 'kutupsal' bir çizgiye getirmişiz el birliğiyle... Bu ayıp da bize yıllarca yeter...