Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

‘Seda Sayan sünnet derimi çaldı’

Bir televizyon yazarı olarak "Ekranda bunu da gördüm ya, pes. Artık bundan ötesi olamaz" diyorum ama ertesi gün sözümü yemek zorunda kalıyorum. Bu kez de Al Sana Haber programının sunucusu Seyhan Soylu'yu ekranda "Seda Sayan, benden çaldığın sünnet derisini geri ver" diye bağırırken izledim.



Soylu'nun iddiasına göre 9 yaşında yapılan sünnet düğününe şarkı söylemek için gelen Seda Sayan, onun kesilen sünnet derisini çalmış. (Şu ileri görüşlülüğe bakar mısınız?) Seda bacım son zamanlarda giderek gençleşmesini, yüzüne enjekte ettirdiği o deriye borçluymuş. Hatta Seda Sayan o deriyi Seren Serengil ve Ajda Pekkan ile de paylaşmış. (Ne bereketli deriymiş? Sanki sünnet yapmamışlar da, dana kesmişler. Bari iki de çanta çıkarsalarmış) Sisi bir de programa hukukçu bağlayıp, tazminat davası açacağını söylemesin mi? Eh, bizim Kadırgalı Seda Bacı geri durur mu? Yapıştırdı programın ortasında mesajı: "Sizi izliyoruz. Senden aldığım deriyi üretime geçirdik. O deriyle Çağlar'ın başına saç da ektirdik..."
Vallahi bende söz bitti. "Kurban derileri Türk Hava Kurumu'na mı, vakıflara mı bağışlansın?" tartışmasından nerelere geldik. Allah, cümlemize akıl fikir ihsan eylesin...

Okurları Hıncal'ı çok özledi
Geçen hafta rahatsızlığı yüzünden uzun süre köşesinden ayrı kalan Hıncal ağabeyle ilgili ayrıntılı bir yorum kaleme almıştım. Okurlar bu yazıya büyük ilgi gösterirken, onun hakkında yapılan olumsuz yorumları da şiddetle kınadılar. İşte Yakından Kumanda aracılığıyla Hıncal ağabeye ulaştırılmaya çalışılan o mesajlardan birkaçı:
"Selam Yüksel Bey. Men Azerbaycan'dan, Bakı'dan yazıram. Hıncal Bey'e Allah'dan şefa dileyirem. Bilseniz ki, nece narahatam onun üçün. Uzun müddet heç bir yerden xabar alabilmedim ve sonda Yavuz Bey'den oxudum bir az içim rahat oldu. Tezlik ayaq üste olması üçün Allah'dan yardım istedim ve dua etdim. Size de malumat üçün teşekkür edirem." (İlkin Behbudov)



"Korona salgınının başlangıç günlerinde Hıncal Uluç Ağbi'nin (Kendisi bu sözcüğü konuşma dilimizde söylendiği şekilde yazmaktadır) hayat hikayesini dörtlüklere döküp çerçevelettikten sonra salgın nedeniyle ziyaretimin mümkün olmayacağını bilerek kargo yoluyla adresine göndermiştim. Kargonun kendisine ulaşmasından sonra da kısa bir telefon görüşmesi yapmıştık. İki yıllık salgın hastalık kendisini ziyaret etmeme imkan vermemişti. Sözünü ettiğim çerçeveli dörtlükler evinin bir yerinde olmalı. Daha sonra bu dörtlüklere bir ilave yaparak kağıt ortamında da gönderdiğimi anımsıyorum.
İnşallah Hıncal Ağbi uyandığında bu dörtlükleri yakınında olan biri kendisine okursa neşelenip moral bulacağını umuyorum. Hatta kendisi hakkında çekilecek belgeselde veya kendisiyle yapılacak bir söyleşide sürpriz yapılarak bu dörtlükler kendisine okunabilir. Böyle bir göreve talip olursanız bu dörtlüklerin en son halini size gönderebilirim.
Ben de bir Mülkiye mezunu olarak Hıncal Ağbi'ye 'Ağbi' diye sesleniyorum: Ağbi çok özledik sizi, yazılarınızı, kahkahalarınızı... Saygılarımla..." (Ali Şahin)
"Hıncal hocam hakkındaki yazınızı keyifle okudum. Sağ olun, var olun. Hıncal Uluç bugün gazeteciliğin duayenlerinden biridir. Sağlık sorunları inşallah tez vakitte giderilir, iyileşir ve eski sağlığına döner. Hakkında kötü şeyler yazanlar kendi içlerindeki kötülükleri açığa vurmuş oldular. Onlara lanet olsun. Hıncal hocama sağlık, size de iyi günler dilerim. Saygılarımla." (Asuman Şeker)

Gaf'let kürsüsü
Sevgili okurum ve dostum Muharrem Akduman yazmış: Kanal 7'deki Gündüz Gece programını arkadaşım Dr. Tuncer Özalp ile izlerken "Sabahları aç karnına bir fincan sirke için" tavsiyesine (!) rastladık. Doktor arkadaşım şaşırdı: "Mideyi delersiniz yahu!"

Zap'tiye
Kimileri hâlâ başörtüsünü seçim malzemesi yapmaya çalışıyor. Memleketin en büyük meselesi Emeklilikte Yaşa Takılanlar değil, Siyasette Başa Takılanlar...

Ne demiş?
Aktif okurlarımızdan Murat Aydın not etmiş: Magazin D Pazar'da, yüzünü fondöten ile pürüzsüz gösteren kız arkadaşının makyajından rahatsız olan genç, ilginç bir fikir ortaya attı: "Evleneceğim zaman oto yıkamaya götüreceğim!"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA