Çok ama çok komik, okullarda ders olarak okutulabilecek bir magazin haberi ile karşı karşıyayız. Gerçek bulunamadığında ortaya nasıl bir fotoğraf çıkıyor, buyrun okuyun...
Konumuz Mehmet Ali Erbil'in eski baldızı Şeyda Coşkun.
Aylardır Barzani'nin yeğeni ile birlikte olduğu yazılıp çizildi.
Geçenlerde, Şeyda Coşkun ve sevgilisi ile muhabirler arasında arbede çıktı, olay karakola yansıdı.
Barzani ailesi de, kendini Irak Kürdistan Bölgesi (IKB) Başkanı Mesud Barzani'nin yeğeni olarak tanıtan kişi hakkında açıklama yaptı.
IKB Başkanlık bürosundan yapılan açıklamada,; 6 ay önce magazin haberlerinde çıkan Muhammed Kerim adlı şahsın Barzani ailesi ile ilişkilendirildiği hatırlatılarak, "Bu haberler asılsızdır.
Barzani ailesinden bu isimde bir şahıs İstanbul'da yaşamamaktadır" denildi. Şimdi dersimizi çalışmaya başlayalım.
SORULARIM VAR
BİRİNCİ SORU: Adı hâlâ belirlenemeyen o genç adamın Barzani'nin yeğeni olduğunu ilk ortaya kim attı?
Devam ediyoruz...
Bu sırada Hürriyet Gazetesi 'Yeğen hurdacı' çıktı diyerek Şeyda Coşkun'un ilişkisini deşifre etti ve kendisini Barzani diye tanıtanın Ozan Çelik isimli bir işadamı olduğunu ve İzmir'deki Çelikler Hurdacılık'ın sahibi olduğunu yazdı.
Ama...
Dün gazetelere, Çelikler Hurdacılık Metal Ticaret ve Sanayi'den bir açıklama geldi.
Deniliyor ki; "Şirketimizle Ozan Çelik'in herhangi bir bağlantısı yoktur. Kendisi şirketimizin ortaklarından biri de değildir. Şirketimiz dürüst insanların oluşturduğu bir aile şirketidir."
MAGAZİN SINIFTA KALDI İKİNCİ
SORU: 'Barzani'nin yeğeni hurdacı çıktı' diye yazılırken, Çelikler Hurdacılık'ın adı bu işe nasıl karıştırıldı? Bu kadar yalan yanlış bilgi akışı nasıl ortaya çıktı? Sonuçta magazin medyası bu haberden sınıfta kaldı!
Ama öte yandan çok daha ciddi bir durum var ortada... Şeyda Coşkun'un adını bilemediğimiz erkek arkadaşı kendini korumak, medyaya malzeme olmamak için adını saklıyor olabilir; çok doğal.
Ama o sakladıkça, saklandıkça başkaları mağdur oluyor. "Bize ne? Biz bir şey yapmadık, bu isimleri medya yakıştırıyor" diyebilirler ama bu bilgi kirliliği başkalarında mağduriyet yaratıyorsa gerçeğe ihtiyaç var demektir.
Küçük bir gerçeğe...