Türkan Şoray, 80'li yılların başından itibaren değişmeye başlar. O dönemde Atıf Yılmaz'dan 'Mine' filmi için teklif gelir. "Edilgen kadın yerine; sorgulayan, başkaldıran, kimliğini savunan bir kadını oynamam gerekiyordu. Senaryoda cesur aşk sahneleri de vardı. Ve filme 'evet' dedim. Bu filmle kendi koyduğum tabuları yıllar sonra ilk kez yıktım. Filmdeki sevişme sahnesinin, senaryonun dramatik kurgu içinde olması gerektiğine inanmıştım. Çekim günü geldi. Senaryo gereği Cihan Ünal ile yarı soyunuk yatağa girdik. Başımızda pür dikkat yönetmen Atıf Yılmaz. Etrafta gizli bir merakla, sessiz ve terbiyeli bekleyen set ekibi. Bütün bakışların üstümüzde olduğunu hissediyordum. Benim için hiç de kolay olmayan anlardı."
Bu sahnelerde Türkan Şoray utanmış, sıkılmış, terler basmış ama kimseye belli etmemiş. Ve film gösterime girdiğinde de bakın ne yapmış:
"Seyircinin tepkisini endişeyle beklemeye başladım. Ve o gün geldi. Kalbim çarparak bir sinemada film başladıktan sonra, karanlıkta, gizlice, kendimi fark ettirmeden arka sıralarda bir koltuğa oturdum ve seyirciyle birlikte filmi izlemeye başladım. Endişe duyduğum sahnelerde en küçük bir tepki olmadı..."