Türkiye'nin en iyi haber sitesi
GÜLSE BİRSEL

Bayram gelmiş neyime?

Yok değil mi efendim, artık eski bayramlar? Giyinip kuşanıp, ev ev dolaşıp, tanıdık tanımadık herkesin elini öpüp, akşama doğru çikolatadan alerji olduğumuz bayramlar? Muhtemelen Müslüman ülkeler arasında sadece Türkiye'de likör ikram edilmesinin gelenek olduğu bayramlar?! Bahşiş verenlerin 'popüler ve kafa', kumaş mendil verenlerin 'gıcık' ilan edildiği bayramlar. Sahi, 70'li yıllara gelmişsin (çocukluğumdan bahsediyorum), kağıt mendil çıkmış, ne diye hâlâ kumaş mendille uğraştırıyorsun çocuğu? Bastır parayı kardeşim! Benim favorim ufak tefek hediyeler verenlerdi. Pofuduk terlik, ne bileyim Pembe Panter'li sabun falan... Son yılların popüler bayram konusu şudur: "Eskiden bu vakitlerde eş dost, akraba ziyaret edilirdi. Komşuydu momşuydu, bu vesileyle tanınırdı. Şimdiyse, hooop, atla uçağa, tatile git, yazık yazık!" Hiç katılmıyorum! Benim gibi tatile hasret bir insanın kulağına o kadar güzel geliyor ki, şu anda uçağa atlayıp uzaklara gitmek. Yabancı bir ülkenin sokaklarında dolaşmak, hatta Bodrum'da aylak aylak gezinmek. Aslında durum o kadar vahim ki, birilerinin elini öpüp likörlü çikolata yemeğe bile razıyım. Hatta sadece bir saat oturup boş boş duvara bakmaya bile! İnanmak istemediğim gerçek şudur ki, bendeniz, yine bayramı çalışarak geçirecek! Pazar günü senaryo yazmaya oturacak, pazartesi, salı, çarşamba günü, sabah dokuzda sette olacak! Yok efendim artık eski bayramlar! Neredeee? Annemler tatilde, kayınvalidekayınpeder tatilde, ablam, ağabeyim kesin bir yerlerde... Öyle görünüyor ki, bu bayram artık Sütçüoğlu ailesiyle bayramlaşacağım, Aslı olarak! Gazanfer Özcan'ın, Hümeyra'nın falan elini öpüp, Ata'yla çikolata ikram edeceğiz gelen gidene! Ne yapalım anacığım, bir sanatçının hayatı da böyle. Sırf şu körolmayasıcalar, her çarşamba oturup televizyonun başına, gülsünler diye! Geçen gün, elinizde tuttuğunuz ekin editörü Şirin'i aradım. "Nasılsın yahu, özledim, ha bu arada, ben bayramda bari bir gün yazı yazmasam?" dedim olaaaanca sempatikliğim, canayakınlığım ve espritüelliğimle! Yemedi! İnsanlar okumak istiyorlarmış, birileri benim yazımın olduğu sayfaya ilan veriyormuş, yazı olmayınca parayı geri istiyormuş, yönetim Günaydın'ı didik didik okuyormuş, yazım olmayınca soruyorlarmış! Selam verdik borçlu çıktık! O beni haftada beş gün yazmaya, arada bir röportaj attırmaya, elim değmişken birkaç yazıya da tashih yapmaya ikna etmeden, apar topar telefonu kapattım! Bu yazıyı dün gece üç saat uyumuş bir bünye kaleme alıyor anlayacağınız. Diyeceğim odur ki, bayram gelmiş neyime? İster sıkıcı akraba ziyaretleri, ister Paris'te alışveriş. Siz bayramın tadını çıkarın, benden artık umut yok!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA