Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Psikopat!!!

Siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama ben artık televizyon programlarına çıkan psikopatlardan bıktım. Üstelik çoğu zavallı, sıkıntılı, kaderin bir türlü yüzüne gülmediği garibanlar olarak çıkıyor. Böylece halkın acıma duygularıyla oynayıp, çıkar elde etmeye çalışıyorlar. Üstelik bir bakıyorsunuz aynı insanlar bir kanalda, bir kaç ay sonra diğer kanalda. Sunucu bu gereksiz kendini acındırmaya önemli katkılarda bulunuyor. Ya aç ve işsiz, ya çocuklarına bakamıyor, ya aşık olduğu kızı alamadığı için tinerci olmuş. Ekran arkası öykülerine bir bakıyorsunuz iş bulunmuş çalışmamış, kazandığını keyfine harcamış, çocuğa çoluğa bakmamış. Uyuşturucuya başlama nedeni hiç anlattığı gibi değil, anası babası terk filan etmemiş, aslında onun için yaptıklarından dolayı perişanlar, sevdiklerini söyledikleri her gün dayak yiyor onlardan... Peki bunu yapımcılar fark etmiyor mu? Bu insanlar doğaları gereği onları kandırabiliyor mu? Yoksa sorun, inanmak istemesem de reyting yani sadece daha çok izlenmek mi? Belki biz tanırsak, onların kim olduğunu bilirsek, gereksiz yere acımazsak, programcılar bu telaşa girmez, sorunlu insanlar da kurtuluşu TV kanallarında aramaz.

15 YAŞINDAN ÖNCE BAŞLAR
Psikopatlık, toplumda en çok adı bilinen ve kullanılan kişilik bozukluğudur. Çünkü en kolay tanımlanabilen tablolardan biridir. Ayrıca psikiyatri dışında sosyoloji ve hukuk açısından da gündemde olan, ilgi çeken bir sorundur. Psikopat dışında; sosyopat, asosyal gibi isimlerle bilinen bu tablonun kullanılan bilimsel adı 'Antisosyal kişilik bozukluğu'dur. Antisosyal kişilik bozukluğu, diğer kişilik bozukluklarından farklı olarak 15 yaşından önce okuldan kaçma, yalan söyleme, para çalma gibi davranım bozukluklarıyla kendini gösterir. En belirgin özellik toplum kurallarına ve yasalara uyum sağlayamamaktır. Özellikle hırsızlık, saldırı, cinsel suçlar nedeniyle defalarca tutuklanmalar, hapis cezaları alır. Önemli olan kişinin bu yaptıklarını normal bulması, cezalardan etkilenmemesi ve defalarca tekrarlamasıdır. Hapisten çıkar çıkmaz, hatta oradayken bile aynı suçu işlemeye devam eder. İnsan ilişkilerinde, insanların iyi niyetinden yararlanır. Dürüstlük, sadakat, güven gibi duygulara sahip değildir. Kolayca yalan söyler, sadece zevk için insanları aldatır, dolandırır. Borç alır ödemez, bir dahaki sefer ödeyeceğine ilişkin yeminler eder, ama hiç ödemez. Kumar oyarken hile yapar, başkalarının kimliklerini kullanır, eşlerini aldatır ya da aynı anda birden fazla beraberliği sürdürür. En önemlisi bu yaptıklarıyla yüzleştirildiğinde güler ve umursamaz. Asla suçluluk ve pişmanlık duymaz. Pişmanlık gösterileri genellikle sahtedir, cezadan kurtulmaya ve karşısındakini aldatmaya yöneliktir. Vicdan azabı çektiklerini pek göremezsiniz. Alkol, madde bağımlılığı antisosyal kişilik bozukluğuna sıklıkla eşlik eder. İş yaşamları, madde bağımlılığı da eklendiyse iyice bozuktur. Devamsızlık, kaytarma, hile, disiplini bozma gibi nedenlerle sık iş değiştirmek zorunda kalırlar. Zaten kendisi çalışmaktansa başkalarını çalıştırıp harcamayı yeğler. Belirgin bir yerde uzun süre kalamama, başıboş gezme, kendi güvenliğini düşünmeme nedeniyle başları belaya girer. Kontrolsüz cinsel ilişkiler, yasal olmayan işler antisosyal kişileri çeker. Kolayca kavgalara girip, çabuk öfkelenir. Karşısındakine zarar gelmesini umursamaz. Zevk için çocuğunun üstünde sigara söndüren bir baba ya da anne gördüğünüzde tanı için çok düşünmenize gerek kalmaz. Öfkesi yoğun olduğunda kendi üstünde sigara söndürme, kendini jiletleme kişiyi rahatlatır!

AİLE YAPISI ÇOK ÖNEMLİ
Ailesel yatkınlık ki kızlarda daha önemlidir, yanı sıra ailesiz büyüme, alkolik ebeveyne sahip olma psikopat olmaya yol açar.
Cezai sorumlulukları olan bu kişilerin tedavisi zordur. Hastaneye yatırmak, fayda getirmediği gibi, hastanenin düzenini bozma, diğer hastaların tedavisini engelleme gibi nedenlerle zararlı bile olabilir. Hapishanelerde uygulanan bazı eğitim programları yararlı olabilir. Genellikle davranışları sonucu aldıkları cezalar nedeniyle uzayan askerlik süreci de bazen fayda sağlamaktadır. Ortalıkta kıyamet koparan, herkesi korkutan psikopatlar, otorite karşısında elpençe durup, alttan alarak yalvarmaya başlar, kendini acındırmaya çalışır ve otorite uzaklaşır uzaklaşmaz başta o olmak üzere herkese ağzına keleni söyler ve bildiğini yapmaya devam eder. Görülme sıklığı istatistiksel olarak bilinmemekle birlikte, ne günlük hakaret olarak kullandığımız kadar sık, ne de çevremize dikkatli baktığımızda göremeyeceğimiz kadar azdır. Ne diyordu Mazhar Alanson şarkısında Cem Yılmaz'la birlikte; "Pisi pisikopatım, billahi yaparım, sensiz olamam der, senden kaçarım, pisi pisikopatım" Yine de bu aşamada, psikopatlara bu kadar taviz verip, sonra gasptan, tinerciden, saldırıdan yakınmak için ya anlamını bilmemek ya da bundan çıkar bekleyecek kadar psikopat olmak gerekiyor galiba...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA