Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BÜLENT CANKURT

Spor salonunda birbirlerine girdiler!

Yaz bitince kendini salan ve bütün kış yiyip içip yatan sosyete, mart ayıyla birlikte yaz hazırlıklarına başladı. Haziranda bikini sezonu açılacağı için fazlalıklarından kurtulmak isteyen sosyetikler spor salonlarına akın etmiş durumda. Bu yüzden de salonlarda büyük yoğunluk yaşanıyor. Hatta bu yoğunluk yüzünden iki sosyetik kadının birbirine girdiğini öğrendim.



Olay, pek çok sosyetik ismin yaşadığı Beykoz'daki bir sitenin spor salonunda yaşanmış. Aynı saatlerde salona giden -ismini öğrenemediğim- sosyeteden iki ünlü kadın, boşta kalan son koşu bandı için kavgaya tutuşmuş. İkisi de "Önce ben gördüm, ben kullanacağım" deyip tartışmaya başlamış, sonra da saç saça baş başa kavgaya tutuşmuşlar. Bu 'güzellik kavgası' ancak görevlilerin müdahalesiyle sona ermiş. Pes vallahi, sanki bir gün sporu aksatsalar yeterince fit ve güzel olamayacaklar!!!



SANAT DÜNYASINA BİR 'DÜĞÜM' ATTI
Sanatçı Haydar Ekinek'in halat ve kadın temalı 'Düğüm' adlı sergisi, boğazdaki bir otelde düzenlenen davetle açıldı. Açılışa, cemiyet hayatından sanat tutkunu birçok isim katıldı. Sergisinin açılışında konuşma yapan Haydar Ekinek, kadına şiddetin bitmesini umut ettiğini belirtip "Resimlerimde, kadınların güçlü, birleştirici ve fedakar yapılarını halatlarla betimlemek istedim" dedi. Sanatçının, büyük ilgi gören 20 eserinin yer aldığı sergiyi görmenizi öneririm.



MESAJ KAYGILI PAYLAŞIM!
Sosyetik kadınların çoğu giyinip kuşanıp gezip tozarken bazıları da canla başla çalışıyor. Tıpkı Zeynep Yılmaz gibi… Acun Ilıcalı'dan yüklü bir tazminat alıp boşanan, Miami'de ve Bodrum'da yazlığı, boğaza nazır milyon dolarlık evi olan Zeynep Yılmaz'ın bir mimarlık şirketi var. İşine o kadar düşkün ki, aldığı projenin her aşamasında çalışıyor. Yılmaz, önceki gün sosyal medyadan çalışmayanlara bir mesaj gönderdi. "Başarı boş duranların değil koşturanların hakkıdır" yazan bu fotoğrafı paylaşan Yılmaz acaba kimlere, ne mesaj gönderdi bilmiyorum ama genç kadınlar bu sözü kulaklarına küpe etsin bence.



KAFASI KARIŞIK!
Düğün hazırlıklarına başlayan, dünyaca ünlü bir modaevinden gelinlik bakmak için Paris'e giden Hadise, Paris Moda Haftası'nda birkaç defileyi de izledi. Ancak giyim-kuşamına ciddi paralar harcayan Hadise'nin moda haftası kapsamında katıldığı bir davette sergilediği 'kafası karışık' stiline şaşırdım! Belli ki özenmiş ama sonuç başarısız olmuş. Valentino seçimleriyle mor ve sarıyı birlikte kullanması güzel bir kombin oluşturmuş ancak sonrası tam bir facia. Şort ayrı, ayakkabılar ayrı havada. Giyim kuşam meselesi zevk işi biliyorum ama uyum diye de bir şey var!!!



SORUN UYUMDA
Oyuncu Akasya Asıltürkmen, hafta içinde katıldığı bir davette bembeyaz bir stil ile çıktı karşımıza. Artık beyaz, soğuk havalarda da fazlasıyla tercih edilen ve sevilen bir renk ancak burada kullanılan parçaların birbiriyle uyumunda ciddi bir sorun var! İçine giydiği elbisesinin modelini, dikişini, boyunu, hatta kumaşını bile sevemedim. Üstündeki peluş ceketin enerjik havasına hiç ama hiç uymamış doğrusu. Koyu kahve botları ve taba rengi büyük çantası da maalesef yanlış seçimler olmuş.

RENK OYUNU BAŞLASIN



Bu yıl stil seçimlerinizde renkleri kullanmak konusunda çekimser davranmayın; çünkü renklerin sezonu geliyor. İster tüm kombinde seçeceğiniz parçalar arasında zıt renkleri bir araya getirerek, ister yalnızca rengiyle fark yaratan bir aksesuar kullanarak stil dozu yüksek bir görünüm elde edebilirsiniz. Hem böylece renklerin enerji yükselten gücünden de faydalanabilirsiniz…



Klasik denim, her daim modanın ikonik parçalarındadır. Ancak artık ikonikler de güncelleniyor. Önümüzdeki sezon jean'ler, asimetrik kesimler, farklı cutout detaylarla karşımıza çıkacak. Aklınızda bulunsun…



Bir dönem popüler olan ince, geometrik çerçeveli güneş gözlüklerini artık bir süreliğine gardıroplarınıza kaldırabilirsiniz. Bu ilkbahar/yaz büyük kemik çerçeveler, kare ve cat-eye çizgiler popüler olacak.



VALENİN AYMAZLIĞI
Aralarındaki az sayıda iyileri tenzih ediyorum ama bu valelerden çektiğimizi hiçbir şeyden çekmiyoruz! Geçenlerde Nişantaşı'nın o en ünlü hastanesinin önünde bulunan ve tabelasında 40 TL yazan valeye aracımı verdim. Aracımı alırken görevli benden 50 lira istedi. 40 TL yazan tabelayı gösterince ne cevap verse beğenirsiniz, "Her gördüğüne inanma." Şaka yapmıyorum, aynen böyle söyledi. Bulaşmak istemedim ama kredi kartını uzatınca bir de "Kredi kartına yüzde 8 ekliyoruz" demesin mi! O zaman çıldırdım işte. Sonuç mu; tabii ki sadece 40 TL ödedim. Bu valelere birileri "Dur" desin artık.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA