50 yaşındayım. Sodyuma karşı hassasiyetim olduğundan şüpheleniyorum. Bunu nasıl anlarım? A.T./İzmit
Çevrenizde yiyeceklerine bir avuç dolusu tuz döküp, yine de yüksek tansiyon sorunu yaşamayan kişiler mutlaka vardır. Tanının konması güç olsa da, bu kişilerde 'sodyum hassasiyeti' olduğundan bahsedebiliriz. Sodyum hassasiyetiniz olup olmadığını anlamanın en kolay yolu ailenize bakmaktır. Eğer ailenizde yüksek tansiyon nedeniyle ilaç kullanan kişiler varsa, bu sizin için uyarıcı olmalıdır. Siz yine de 'sodyum hassasiyetim yok' diye yüksek tuz oranı içeren bir beslenme tarzı benimsemeyin! Günlük bir çay kaşığından daha fazla tuza ihtiyacınız olmadığını da unutmayın!
Sağlıklı yaşam için geç değil!
Yaşlanma ile ilgili sayısız kitaba imza atan Dr. Robert Butler hakkında sizin düşünceleriniz ne? N.E./Ankara
Geçtiğimiz hafta, sağlıklı yaşam ve yaşlanma konularında yaptığı çalışmalarla tıp ve bilim camiasının duayenlerinden biri haline gelen Dr. Robert Butler'ı kaybettik. Dr. Butler, Ulusal Yaşlanma Enstitüsü ve Uluslararası Uzun Yaşam Merkezi'nin (ILC) kuruculuğunu ve başkanlığını uzun yıllar boyunca devam ettirmiş ve sayısız kitaba imza atmış özel bir hekimdi.
YAŞLILAR İÇİN ÇALIŞTI
Dr. Butler, Amerika'da geriatri yani yaşlılık tıbbı konusunda yapılan ilk çalışmaları başlatan, New York Mount Sinai Hastanesi'nde Amerika'nın ilk geriatri departmanını oluşturan kişiydi. Sağlıklı, uzun ömürlü ve başarılı yaşlılar için sayısız projeye imza atmıştı. Üstelik 1968 yılında 'yaş ayrımcılığı' terimini ilk bulan doktordu. Hatta bu konuda yazdığı ilk kitaplardan biri ile Pulitzer ödülü de almıştı. Dr. Butler ile geçen sene çalışma imkanı buldum. Dr. Butler'ı anarken, başarılı yaşlanmanın kurallarını onun sözleriyle anlatmak isterim:
ÖLÜMDEN KORKMAYIN!
"Yaşlılık yıllarınızda karşılaşacağınız sağlık sorunları ve diğer problemlerin temeli çok erken yaşlarda atılır. Bu nedenle kalp-damar hastalıkları, diyabet, felç ve bellek kaybı gibi sağlık sorunları için ilk adım önleme programlarıdır. Bunun yanında yaşlılık yıllarınızı muhtaç olma, bunama ve ölüm korkusuyla geçirmeyin. İnsanlar hayatlarının her döneminde değişme ve kendilerini tekrar yaratma özgürlüğüne sahiptir." Bugüne kadar sağlığınızla ilgili hiçbir adım atmadıysanız, asla çok geç olmadığını bilmelisiniz. Sağlık kontrollerinizi yaptırıp, yaşam tarzınızı değiştirebilir ve sağlıklı bir yaşlanma süreci yaşayabilirsiniz.
Cildin büyük düşmanı: Sigara
Sigara sadece iç organlara değil, cilde de zarar veriyor. Cildim için ne yapmalıyım? M.T./İstanbul
Sigara, cildinizin en dış katmanındaki kan damarlarını daraltarak cildinize oksijen, vitamin ve mineral gibi besleyici öğelerin taşınmasını engeller. Cildinizdeki normal yaşlanma sürecini hızlandırarak yüzünüzün kuru, sert ve kırışık olmasına yol açar. Cildinize elastikiyet veren kollajen ve elastin liflerine zarar verir. Ayrıca söz konusu zarar sadece yüzde değil, aynı zamanda iç kol bölgesi gibi vücudunuzun diğer kısımlarında da oluşur. Sigara içerken yaptığınız yüz şekilleri de kırışıklıklarınızı arttırır. Cildinizi korumak istiyorsanız, kesinlikle sigara içmeyin! Bunun yanında kötü yağlardan, şeker ve tuzdan uzak durun. Aşırı alkol ve kafein tüketimiyle birlikte hareketsiz bir yaşam da cildinizi yaşlandıran faktörlerdendir.
