Esasen şaka falan değil; yani öyle şaka olmaz, hatta olmaz olsun. Radyocu, şiirleri seven adam, yazan adam Ceyhun Yılmaz, geçtiğimiz haftalarda Mesut Yar'ın gece şovunda bir canlı yayın skandalına imza attı. Mesut Yar, programının konuklarından oyuncu Müjde Uzman'a "Peki senin asıl mesleğin nedir?" sorusunu sorar. Müjde'nin yanında oturan Ceyhun Yılmaz, diğer konuğa ağzını oynatarak ve bu yaptığına bayılarak "O..." der. O esnada ne olduğunu anlamayan Müjde Uzman, ertesi gün Yılmaz'a üç kuruşluk manevi tazminat davası açar. Yılmaz "Müjde benim kardeşim, özür dilerim" açıklaması yapsa da, bu kaza kadın izleyicide kazaymış hissi yaratmadı tabii ki. Ayrıca 'o benim kardeşim' sığınmasından da gına geldi. İnsan kardeşine öyle laf eder mi, ettirir mi? 'Kardeşim benim, affeder beni' diye diye kadınları en dandik yere koymayın artık. O görüntüleri kim izlese, Ceyhun'un ağzına bir tane patlatası gelir! Öyle şımarık, yakışıksız ve küstah bir halde ki; tanıdığımız Ceyhun'la alakası yok. Bir de bunu onun gibi aşktan, kadından, şiirden dem vuran bir arkadaşımızın yapması, işin en ironik tarafı.
Dildir sürçer, yanlıştır yapılır, insandır şaşar; hepsi kabulüm. Ama canlı yayında bir kadının mesleği sorulunca, 'O...' şakası yapmak; kişide algının, düşünce izlerinin, kadını konumlandırma biçiminin yansımasıdır. Ben derim ki; bu işi üç kuruşluk dava falan çözmez, inada, intikama bindirmenin de yararı olmaz. Ceyhun'u kamu hizmetlerine boğmak, onu kadın dernekleri adına çalıştırıp ayarlarını toplamak lazım.