Özgüven ve iddia almış yürümüş. Herkes Beyonce, herkes David Beckham, herkes yetenek, herkes vazgeçilmez, herkes en iyi, herkes en birinci maşallah! Vallahi bir haftada kendimden soğudum. Geçen haftam sağlık sorunu sebebiyle evde geçince, bir baktım, televizyon dünyamıza dalıvermişim. Daldın mı çıkman ne mümkün!
KÜSTAHLIK!
Sabah kuşağındaki evlendirme programları mı dersin, yarışmalar mı istersin, aynı evde birbirini yolmak için bekleşenler mi, kombin yüzünden kopan kıyametler mi dersin; hepsine bulaştım... Dakika dakika sorun söylerim yani, o derece. Saatler boyu ağzım beş karış açık ekrana baktıktan sonra çıkarttığım sonuç şu oldu sevgili genel izleyici okurlar: Özgüven ve iddiada dünya markasıyız. Eğer bir gün bir işi yapamayacağınızı, bir konunun altından kalkamayacağınızı, bir duruma uygun olmayacağınızı falan düşünürseniz, iki gün bu programlardaki yarışmacıları izleyin, bir şeyciğiniz kalmaz; dağları devireceğiniz hissi bünyenizden eksik olmaz.
Ben böyle bir küstahlık, bilmişlik, narsisizm ve hadsizlik kokteyli görmedim. Sanki salgın, sanki herkese bulaşmış, akıllar yitmiş. Ne diyeyim; birileri de çıkıp toplu terapi programları yapsa bari. Kamu hizmeti canım, kamu hizmeti...