Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Köy kahvaltısı... Yersen!

Kandırmak ülke geleneği olmuş, saf yürekli sevgili okur. Kahvaltıda bile kandırılıyoruz, varın siz düşünün. Son yıllarda bir köy kahvaltısı dalgasıdır gidiyor. Pardon, eksik yazdım; serpme köy kahvaltısı. Sanki köy kahvaltısı olmasa, kahvaltı etmeyecekmişiz gibi. Masaya oturuyorsun; domatesler, biberler, salatalıklar, reçeller, ballar, kaymaklar, peynirler, yanına menemen veya sahanda yumurta pıtır pıtır önüne geliyor. Çaylar da demli oldu mu, al sana köy kahvaltısı. Zaten nereye gitseniz, köy kahvaltısı... Peki gerçekten öyle mi? Değil tabii ki.

MARKET YUMURTASI!?
Misal; geçenlerde Bodrum'un ünlü bir köy kahvaltıcısının sahibini, markette sepete paket paket beyaz peynirleri, zeytinleri, domatesleri, yumurtaları doldururken görmüş bir arkadaşım... Ve fakat git adamın mekanına, 'Yumurtalar tavuklarımızdan, peynirimizi özel mandırada yaptırıyoruz, domatesler bahçeden' diye anlatmaya başlar. Siz de inanır, 'Aman da mis gibi köy kahvaltısı ediyoruz yahu, oooh oh! İstanbul'da ara ki bulasın, çatlasın İstanbul'dakiler' diye kendinizi gaza getirir, market yumurtalarına ekmeği banar banar yersiniz.
Oysa ki yalan; gerçek köy kahvaltısı her köşe başında olmuyor. Sonra sordum soruşturdum... Birkaç restorancı arkadaşım bana, 'Sen de amma safsın be kızım!' bakışı atarak, 'Ee ne zannediyordun ki!' çekti. İşte zaten tüm meselemiz de bu değil mi; zannetmek... Öyle zannediyoruz, böyle zannediyoruz, her duyduğumuzu doğru zannediyoruz. Zannetmeyelim efendim, zannetmeyelim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA