Dünkü "Ayılar idam edilmesin" başlıklı yazıma istinaden, Efsun Diler adlı okuyucum şu e-posta'yı atmış: "29 yaşında bir hayvan tarafından parçalanarak ölen kişi sizin bir akrabanız, kardeşiniz, arkadaşınız olsaydı aynı yazıyı yazabilecek miydiniz, merak ettim?" Dünkü yazımda aslında konunun hassas olduğunu, Bakır Ailesi'nin acısına saygısızlık etmemek gerektiğini yazmıştım. Diler'in sorusuna gelince... Evet, yanıtlaması zor bir soru. Ateş düştüğü yeri yakıyor, insan yaşamadan bilemez. Ancak ben yine de ayının bir hayvan olduğuna, düşünme yetisinin olmadığına, insanlar gibi planlayarak cinayet işlemediğine, içgüdüleriyle hareket ettiğine ve öldürülmemesi gerektiğine inanıyorum. Hangi cani insanların idam edilmediğine ise hiç girmiyorum! Bence bu ölümün asıl sorumlusu vahşi doğada hayvanlarla insanların bir arada yaşayacağı ortamı yaratamayan yerel yönetimlerdir! ABD'de bu tür hayvan saldırılarında risk çok aza indirildiğini mutlaka belgesellerden izlemişsinizdir. ABD'nin Florida eyaletinde insanlar, neredeyse günlük hayatı timsahlarla birlikte iç içe yaşıyorlar. Ancak hem halk hem de yerel yönetimler çok bilinçli, her türlü riske karşı önlem alınıyor. Ölümlü timsah saldırısı vakası çok az. Hatta timsah nüfusunun arttığı bile söyleniyor.