Halkısınız, Nuri Bilge Ceylan o dillere destan ketumluğundan ödün vermediği için Yılmaz Erdoğan daha fazla konuşuyor gibi gönüyor...
Aslında konuşsun, sorun değil.
Sonuçta Cannes'da ödül almış 'Bir Zamanlar Anadolu'da'nın başrol oyuncularından biri Erdoğan.
Lakin çok konuşuyor ve bu başarıda emeği olan diğer isimleri gölgede bırakıyor.
Örneğin Can Dündar'ın programında her lafa atladı, Muhammet Uzuner ve Taner Birsel'in sözünü devamlı kesti, yapımcı Zeynep Özbatur Atakan'ın yanıtlaması gereken sorularda bile söz aldı.
Programda sanki 'Bir Zamanlar Anadolu'da'yı BKM Mutfak çekmiş; Birsel, Uzuner ve Atakan da Erdoğan'ın öğrencileri gibi duruyorlardı.
Vallahi Ceylan'dan haberi olmayan birisine basın toplantısını ve TV röportajlarını izletseniz, Erdoğan'ı filmin yönetmeni sanır.

CEYLAN'IN SUSKUNLUĞU...
Yazılı basında da aynı durum söz konusu. Cengiz Semercioğlu'nun Cannes izlenimleri Erdoğan odaklıydı.
Türkiye'de yapılan röportajlar da o yönde.
Diğer oyuncuların herhangi bir açıklamasını hatırlıyor musunuz?
Cannes'a giden arkadaşlardan edindiğim bilgiye göre; Erdoğan'ın aynı taşkın ruh hali basın toplantısına da damgasını vurmuş. Erdoğan, yine herkesin lafına atlayınca Taner Birsel, "Bir dakika izin verirsen soruyu yanıtlayayım" demiş.
Yanlış anlaşılmasın, Erdoğan'ın gevezeliğinde bir art niyet yok.
Sorun, Erdoğan'ın, bir Ceylan filminde oynadığını unutması. Bakın diğer oyunculara... Ceylan'ın filminde oynadıklarının farkındalar, "Madem hoca sessiz, biz de susalım" efendiliğini koruyorlar.
Tabii bu, medyayla çok iyi ilişkiler içersinde olan Erdoğan'ın pek anlamayacağı bir durum.
Öte yandan, "Ceylan konuşmuyor, oyuncular susuyor. Erdoğan da konuşmazsa basın bu üçüncü Cannes zaferinin perde arkasını nasıl haberleştirecek?" diye soranlarınız da olacaktır.
Haklısınız, Erdoğan'ın gevezeliğinden de Ceylan'ın ketumluğu sorumlu.
Ne yaparsınız, her güzelin bir kusuru var.
Ceylan'ın kusuru da yurt içinde konuşmaması. Belki de o haklı, filmleri onun yerine konuşuyor.