Radikal Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can, dünkü yazısında güzel bir örnek verdi:
"Hyde Park'ın etrafında bulunan 100 metrekarelik bir dairenin fiyatı 3 milyon dolardan başlıyor. Abartmıyorum; Hyde Park'ın yüzde 10'u imara açılsa, İngiltere'nin kamu borcu biter. Central Park imara açılsa, New York ekonomisi uçar... Ama bırakın finans krizinden dolayı böyle bir şey yapmayı; dünya yıkılsa akıllarından geçirmezler."
Bizdeki durum ne?
Defalarca yazıldı çizildi, kamuoyu büyük tepki gösterdi ama Taksim'de tek nefes alınacak yeşil alan olan Gezi Parkı'nı da kaybediyoruz. Neden? Her yer zaten AVM, otel, rezidans, beton; bari orası yeşil kalsın. Ekonomi tıkırında, IMF'ye borcu sıfırlamışız. Bu halka neden doğa ile iç içe, huzurlu bir yaşam sunulmuyor?
Çok mu ağacımız var?
Stockholm'de kişi başına düşen yeşil alan 87.5 metrekare, Amsterdam'da 45.5 metrekare, New York'ta 29.1 metrekare, Londra'da 26.9 metrekare. İstanbul'da ise sadece 6.4 metrekare.

1.5 MİLYON AĞAÇ
Meğer 6.4 metrekare için de şükretmemiz gerekiyormuş. İstanbul'da üçüncü köprü için ağaç kesimlerine başlandı; 1.5 milyondan fazla ağacın kesileceği söyleniyor. Üçüncü havalimanı için ise 657 bin ağaç kesilecek! Bunlar sadece büyük örnekler...
Amaç ne? İstanbul'u ağaçsız bırakıp, AVM'lere, otellere, gökdelenlere boğup ortasından su geçen Dubai yapmak mı?