İlk kez yayınlandığı 1996 yılında bir meteor taşı gibi edebiyat dünyasına düşmüştü 'Fight Club' (Dövüş Kulübü) romanı.
Chuck Palahniuk'un kayıp jenerasyonu tanımlayan anti-ütopya öyküsü, 1999'da David Fincher'ın usta ellerinde kült bir film olarak daha geniş bir kitleye ulaşmıştı. Son dönemde çekilmiş en iyi filmler listesinde hep üst sıralarda yer aldı.

MUTLU HABER GELDİ
'Fight Club' elbette sadece bir film değildi; izleyene hayatı sorgulatıyor ve birçok gence ilham kaynağı oluyordu.
Palahniuk, öyküyü bir çizgi roman serisinde devam ettireceğini açıklamıştı ve mutlu haber sonunda geldi: 'Fight Club 2'nin 32 sayfalık ilk sayısı yayınlandı. Yeni öyküde 10 sene ileriye gidiyoruz. Filmde Edward Norton'ın karakteri, 'Sebastian' adında bir aile babası olarak karşımıza çıkıyor. Adı niye 'Sebastian', daha sonra öğreneceğiz. 'Sebastian' ile 'Marla Singer' evlenmiş ve 9 yaşında bir oğulları var. Yalnız öyküde şu an için kural yok.
Peki ya 'Tyler Durden?' Palahniuk bir röportajında "Tyler Durden'; yüzyıllardır varolan ve sadece bir kişinin zihninde bir defa ortaya çıkmış bir karakter olmayabilir" diyordu.

ORTA YAŞ HAYAL KIRIKLIĞI
Çizgi romanın çizimlerini yapan sanatçı Cameron Stewart ise karikatürvari bir tarz kullandığını, bunun hikayenin yoğunluğuna ve absürt anlarına daha uygun olduğunu düşündüğünü belirtiyor.
Hollywood boş durmaz, ikinci filmi mutlaka çeker. 'Fight Club'ı, 'babalara karşı bir veryansın' olarak gören Palahniuk, neden öykünün devamını yazdığını ise şöyle anlatıyor: "Babamın yapmadığını düşündüğüm her şey, yaşıtlarımın kendi babaları hakkında söyledikleriyle birleşmişti.
Şimdi babamın o dönemki yaşına geldim ve olaylara bir de babamın açısından bakmak istiyorum. İşler daha iyiye gitti mi ve neden her şey tekrar ediyor görmek için..."
Öykünün orta yaş hayal kırıklıklarının bir yansıması niteliğinde olacağını belirten Palahniuk, bu yaşları şu şekilde tanımlıyor: "Belli bir yere ulaştığınız yaşlar...
Mutlu değilsiniz ama farklı sebeplerden dolayı. Ayrıca eğer vahşi, yaratıcı tarafınızı bastırırsanız, yani 'Tyler' tarafınızı, en iyi yanınızı kaybetmiş mi oluyorsunuz?
Evet, hayatınız daha güvenli ve düzenli ama daha iyi bir hayat mı?.."

DAHA ÇOK 'TYLER'...
Güzel soru ve daha fazlasına ihtiyacımız var... Hele sinema tarihinin en etkileyici karakteri seçilen 'Tyler Durden'a daha çok ihtiyacımız var.
Ne diyordu 'Tyler': "Sizler işiniz değilsiniz, sizler paranız kadar değilsiniz, bindiğiniz araba değilsiniz, kredi kartlarınızın limiti değilsiniz, sizler iç çamaşırı değilsiniz; sizler herkes gibi çürüyen birer organik maddesiniz...
Sahip olduğun şeyler, aslında sana sahip oluyor. Biz televizyon izleyerek, milyonerler, sinema tanrıları, rock yıldızları olacağımıza inanarak büyüdük ama olmayacağız. Şimdi bunu anlamaya başlıyoruz... Tüm umudunuzu kaybetmek özgürlüktür."
Savulun insanları köle yapan küresel kan emiciler, savulun kokuşmuş tüketim toplumu; 'Fight Club 2' geliyor!