Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Ankete para cezası mı olur?

Bursa'da oturan Sevgili Çelik, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) görevlisinin 'anket' sözünü, 'anten' olarak anladığı için Tüketici Güven Endeksi'nin hesaplanması için yapılan ankete katılmamış ve Çelik'e zorunlu ankete katılmayan kişilere uygulanan 1055 lira para cezası kesilmiş. Bu arada Sevgili Çelik'in okuma yazma ve Türkçe bilmediği açıklandı. Çelik'in eşi Nizami Çelik ise "Her gün televizyonlardan 'Kapınıza gelen herkese itibar etmeyin' diyorlar.
Eşim de korkmuş, açmamış kapıyı. Bizim bu cezayı ödeyecek paramız yok. Ben daha evime kömür bile almadım" diyor.

GÖNÜL RIZASI OLMALI

Haber başta fıkra gibi başlıyor ama sona doğru drama dönüşüyor; tam Türkiye'ye özgü traji-komik bir durum. Daha önce de benzer bir olay yaşanmıştı. TÜİK'in hane anketine katılmadığı için 600 lira ceza ödeyen Defne Samyeli 'özel hayatın gizliliğini içeren sorular' gerekçesiyle davasını AYM'ye taşımıştı. Asıl tartışılması gereken; anketin 'zorunlu' olması, katılmayanın para cezası ödemesi.
Ankete katılan kişi gönüllü değilse o anketten hayır gelir mi? 'Ya nereden çıktı bu anket ama dur yanıtlayayım da ceza kesmesin' diye ankete katılanlar arasında sorulara kasıtlı olarak yanlış cevap veren çıkmıyor mu sanıyorsunuz?
Görüşmeci gönüllü değilse, o anketlerden elde edilen istatistik bilgilerden hayır gelir mi? Ben; TÜİK'in açıkladığı istatistik bilgilere önem veriyorum; bu anketler mutlaka olmalı ama ankete katılmanın zorunlu olması, katılmayanın da ceza alması doğru bir uygulama değil. 'Ceza' ve 'anket' kelimelerinin aynı cümle içinde bile geçmemesi gerekir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA