Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Haluk Bilginer pişman mı?

Haluk Bilginer, Fethullah Gülen'i müthiş iyi bir dini lider, bir tonton dede gibi gösteren 'New York'ta Beş Minare' filminde oynadığına şimdi pişman mı acaba? Elbette 2010'da Türkiye'nin genelinde Gülen, saygı duyulan bir cemaat lideri olarak görülüyordu. Tabii başta Kemalistler olmak üzere Gülen'in ne kadar büyük bir tehlike olduğunu anlatanlar da yok değildi. Bilginer hiç mi Cumhuriyet, Aydınlık gazetelerini okumuyordu? Belki o dönem Bilginer de siyasi konjektöre uydu ya da bir röportajında söylediği gibi "Bu film barışa hizmet ediyor 'Hacı' iyi bir karakter" sözlerine canı gönülden inanıyordu. Elbette Bilginer'i, Gülen'i canlandırdı diye suçlayamayız, sonuçta o bir oyuncu; Hitler'i de oynayabilir. Lakin canlandırılan karakter iyi ya da kötü olsa da filmin özünde ne anlattığı, neye hizmet ettiği önemlidir.
'New York'ta Beş Minare' özünde FETÖ terör örgütü ve onun liderini öven, hatta reklamını yapan bir filmdi. Başta Zaman Gazetesi olmak üzere Gülen medyası bu filme çok sahip çıkmıştı. Filmin satır aralarında emniyet teşkilatındaki polislerin Fethullah Gülen'e olan sevgisi ve saygısı 'normalleştirilmeye' çalışılıyordu.

ÇOK SİNSİ BİR FİLMDİ
Filmde, Türkiye'de bombaları patlatan, aydınları öldüren kişinin 'Hacı' olmadığı anlaşılınca emniyet müdürü, 'Bu örgütleri hangi güçler kontrol ediyor, bunları cesur bir savcı soruşturmalı' diyordu ve o dönemde herkesin aklına cesur savcı olarak Zekeriya Öz geliyordu.
Filmde ayrıca radikal İslamcı terör saldırıları yüzünden İslamiyet'in Batı'da yanlış anlaşıldığının, ve FETÖ terör örgütünün bu yanlış anlaşılmayı kırdığının altı çiziliyordu. Mahsun, duygu sömürüsüyle yoğurduğu mesajlarında, sevgi ve hoşgörüyü temsil eden FETÖ terör örgütünün sadece Batı medeniyeti için değil, Türkiye için de büyük bir şans olduğunu vurguluyordu. 'New York'ta Beş Minare' o kadar sinsi bir filmdi ki, Hollywood yapımlarını andıran aksiyon ve görselliğiyle izleyicilerin gözünü boyarken satır aralarında beyaz Türklerin, Kemalistlerin; FETÖ terör örgütüne olan önyargılarını kırmaya çalışıyordu. Tekrar söylüyorum; derdim Bilginer'i suçlamak, niye Gülen'i oynadın demek değil. Merak ediyorum; Bilginer gibi zeki, entelektüel bir oyuncu filmin senaryosunu okuduğunda Gülen'in reklamını yapan bu mesajları görmedi mi? Yoksa 'Bana ne filmin mesajlarından, ben oyuncuyum her rolü oynarım, aldığım paraya bakarım" mı dedi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA