Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Neden zengin de korsan izliyor?

Acun Ilıcalı, Exxen platformunda futbol yayınlarına başlayınca Türkiye'deki korsan gerçeğini de öğrenmiş oldu.
Son röportajında şöyle demiş: "Korsan yayın hırsızlıktır. Benden çalması önemli değil, ben para kaybettiğim için üzülen bir insan değilim ama kendi kulübünden çalıyor. Kendi kulübüne para gitmiyor. Korsan yayın izleyenler gitsin arada sırada mağazalardan da bir şeyler çalsın, aynı suç zaten."
Acun ağır bir benzetme yapmış ama korsan izlemek suç ve korsan yayınlar yüzünden önce yayıncı kuruluşlar sonra da kulüpler zarar ediyor. Yayın gelirleri hızla düşüyor.
Beinsport tarafından yapılan bir araştırmaya göre Türk futbolunu takip eden her üç kişiden ikisi korsan yayını tercih ediyor.
TV platformlarının tüm çabalarına rağmen internetten korsan yayını engellemek, teknik açıdan çok zor.
Aslında bu ahlaki olduğu kadar ekonomiyle de alakalı bir sorun.
Farklı ligleri yayımlayan birçok platform ve TV kanalı var.



YILDA 5 BİN 504 TL
Sosyal medyada biri hesaplamış. Örneğin İspanya ligi, İtalya ligi vs. için yıllık S Sport Plus paketi alındığında 340 TL ödüyorsun.
Şampiyonlar Ligi, Avrupa ve Konferans ligi için yıllık reklamsız Exxen Spor paketinin bedeli 2 bin 208 TL.
Süper Lig için yıllık TOD TV üyeliği alsan 2 bin 28 TL.
Ayrıca İngiltere, Almanya, Fransa ligi için yıllık Tod TV Spor Extra+ paketi alsan 828 TL.
Basketbolu, F1, NBA'i vs. katsan bu fiyat daha da artıyor.
Yukarıda verdiğim fiyatların sık sık güncellendiğini de hatırlatayım ama Avrupa ve Türkiye futbolunu yakından takip etmenin bedeli kabaca bir hesapla yıllık toplam 5 bin 504 TL.
"Bazıları için bu para önemsiz" diyorsanız, durumu iyi olan birçok insanın da korsan izlediğini söyleyebilirim.
Örneğin bahis oynayan, futbol, basketbol F1 vs. birçok spora meraklı, durumu iyi olan bir arkadaşım "Her lig ve spor karşılaşması için ayrı ayrı platformlara üye olmak, onları TV'ye bağlamak, her karşılaşma için farklı uygulamayı açmak, zaman ayarlaması yapmak yerine korsana giriyorum bütün spor karşılaşmaları önüme çıkıyor" diyor.
Böyle birçok insan var. Spor karşılaşmalarının farklı birçok platform ve TV kanalı arasında paylaşılması da bazılarını korsana yöneltiyor.
Fabrika sahibi de, öğrencisi de IP TV uygulamalarına yıllık üye olup sporu takip ediyor.
Yani sorun sanıldığından da büyük. Çözümü ise karmaşık, ağır cezalar ve kararlı mücadele gerekiyor.
Platformlar da kullanıcı dostu abonelik fiyatları belirlemeli!
Korsan izleyen sayısı artmaya devam ederse, yayın ihaleleri düşer, takımlar daha az kazanır ve taraftarlar gelecek yıllarda Icardi, Tadic gibi transferleri rüyalarında görür!

***

EŞEKLERİN NEREYE GİTTİĞİ ORTAYA ÇIKTI

Adana Yüreğir'de zabıtaların bir mezbahaya yaptığı baskında 12 kesilmiş eşek ile canlı halde 2 eşek ve 6 at ele geçirdi.
Kesim yerinde çok miktarda kemik olduğu da görüldü.



Geçtiğimiz ay TÜİK, Türkiye'de eşek sayısı son 32 yılda 857 bin eksildiğini ve verilere göre düşüş bu şekilde devam ederse eşek nüfusunun 2030'a kadar yok olacağını açıklamıştı. Adana'daki kaçak kesimle eşek popülasyonunun neden hızla düştüğünü öğrenmiş olduk!
Sosyal medyada "Demek ki meşhur Adana Kebabı'nın sırrı buymuş" diye espriler yapıldı.
Sadece Adana'da değil, her yıl yurdun birçok yerinde at, eşek kesimi olaylarına rastlıyoruz.
Gıda fiyatları yükseldikçe sahte, kalitesiz ürünler ve at, eşek gibi kesimi yasak olan hayvanların kullanılmasına daha sık rastlarız.
Daha sık denetim yapılmalı ve gıda teröristlerine karşı cezalar artırılmalı.

***

FENOMEN OLACAĞIZ DİYE…

2017'den bu yana sosyal medya kanallarında farklı lezzetleri tattıkları yayınlar yapan iki arkadaşın beş yılda yaşadıkları değişim sosyal medyada ilgi gördü.
Bu nasıl bir değişim?



İkilinin bedavaya tanıtım için gelen yemekleri yemeyi fazla abarttıkları kesin.
Aslında içerik üretmek için yemek yiyip, paylaşmak trend oldu.
Uzak Doğu'da sadece yemek yiyerek büyük paralar kazanan fenomenler var.
Bu ikili bence asıl parayı bundan sonra spor yapıp nasıl zayıfladıklarını paylaşarak kazanabilir.

***

ARTIK VOLEYBOL ÜLKESİYİZ

Kütahya'da bir simit fırınında, A Milli Kadın Voleybol Takımı'nın Avrupa Şampiyonası'nda finale yükselmesinin ardından simit dağıtıldı.
Fırın çalışanlarından biri "Başarıyı kutlamak ve Melissa hanıma nazar değmemesi için halkımıza simit dağıtıyoruz" dedi.
Voleybolcu kızlarımız için ne yapılsa, haklarıdır. Hepsiyle gurur duyuyoruz.



Türkiye'de birçok yerde açık alanda Filenin Sultanları'nın maçları canlı yayınladı.
Sosyal medya Filenin Sultanları'yla ilgili paylaşımlarla yıkılıyor.
Türkiye'de önce futbol, sonra basketbol gelirdi. Kızlarımız bu ezberi de bozdu. Türk milletine voleybolu sevdirdiler.
Zaten takım branşları arasında en çok madalya ve kupa kazanan da kadın voleybolcular.
Kütahya'da bir simitçi Melissa Vargas'ın posterini asıp, simit dağıtıyorsa, yurt dışına çıktığınızda "Türküm" dediğinizde ilk Filenin Sultanları soruluyorsa artık biz voleybol ülkesiyiz diyebiliriz.

***

'AMA BU NASIL KEN?'

Ünlü türkücü Berdan Mardini, Barbie akımına uyup pembeli kıyafetler giyince gündem olmuştu.
Ancak sanatçının yeni tarzını beğenenler kadar dalga geçenler, kızanlar da oldu.
Mardini, "Sen türkücüsün kendine gel" ve "Çok kötü olmuşsun", ''Ama bu nasıl Ken?'' gibi olumsuz yorumlara şu yanıtı verdi:



"Ne yani, Doğuluyum diye şalvarla mı dolaşayım kardeşim? Başkası giysin 'Aaa ne kadar yakışmış', ben giyeyim 'Türkücüye bak' oluyor."
Mardini'nin yaptığı paylaşımlarda haber olma ve etkileşim artırma kaygısının olduğunu düşünüyorum. Pembe şalvar da giyerse Twitter yıkılır!
Öte yandan Mardini söylediklerinde haklı. Ne isterse onu giyer, kime ne!
Ayrıca yaptığı paylaşımlarıyla neşe kaynağı oluyor. Rahat bırakın adamı!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA