Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Skipass kuyruğu!

Sömestir tatili biteli çok oldu ama Uludağ'da yoğunluk devam ediyor.
Geçtiğimiz hafta sonu tatilcilere günü birlikçiler de eklenince Uludağ'da 'Skipass' izdihamı yaşanmış, iyi mi?
'Skipass' nedir bilmeyenler için açıklayalım;
Dağda kayak yapanlar başlangıç noktaları olan yüksek bölgelerdeki pistlere ulaşım için genel ismi ile lift olarak tabir edilen Telesiyej, Teleski (T-Bar) ,Teleferik gibi farklı ulaşım araçları kullanılmaktadır.
Skipass ise bu ulaşım araçlarına binebilmek için gerekli olan bilete/karta verilen isimdir.



Uludağ'da günlük skipass bilet fiyatı ise online alırsanız 850, tesiste kasadan alırsanız 950 TL.
Skipass'ı genelde kayak takımı olanlar kullanır.
Ülkemizde kayak takımı fiyatları ortalama 15.000-20.000 TL.
Kayak takımı kiralama fiyatı ise 800 TL'den başlıyor. Tabii kaskın, botun, gözlüğün, kayak ya da board'un kalitesine göre fiyatlar değişiyor.
Ulaşımı, yeme içmesi vs. Uludağ'da günlük kayak yapmanın maliyeti oldukça yüksek. Ama bu yüksek maliyete rağmen 'skipass' kuyruğu yaşanmış.
Telefon satın alma kuyruklarına bir de 'skipass' kuyruğu eklendi! Elbette 'skipass' kuyruğundan ekonomik analiz yapmayı doğru bulmuyorum ama vatandaş yapıyor!
İşte sosyal medyada Uludağ'daki 'skipass' kuyruğu için yapılan yorumlardan bazıları:
"Yağ tüp su kuyruklarından skipass kuyruklarına..."
"Bir de ekonomik kriz var diyorlar."
"Hani para yoktu?"
"O kadar fakirim ki skipass'ın ne demek olduğunu bile bilmiyorum."

***


BU KASABADA TELEFON YASAK!
Geçtiğimiz hafta Fransa'da Seine-Port kasabasında yapılan referandum sonucu kamusal alanlarda cep telefonu kullanımı yasaklandı.
Buna göre halk, kasaba sokaklarında, mağazalarda, kuaförlerde veya parklarda akıllı telefon kullanamayacak.
Kafe ve restoranlarda yemek yerken, çocuklarını okul önünde beklerken cep telefonlarıyla vakit geçiremeyecek.
Kasaba sokaklarında kaybolanların ise telefonlardaki haritaları kullanmak yerine diğer insanlardan yol tarifi istemesi gerekecek.
"Yok, artık" dediğinizi duyar gibiyim. Aslında Fransa'da akıllı telefonlara karşı ulusal bir yasa bulunmaması nedeniyle söz konusu yönetmeliğin bir bağlayıcılığı yok.
Yani polis kamusal alanda telefon kullananlara ceza kesmeyecek.



Yani belediyenin kararı sembolik.
Amaç sosyal yaşamı korumak, insanları telefon bağımlılığına (Nomofobi) karşı harekete geçirmek.
Son dönemde telefon bağımlılığıyla ilgili birçok yazı, yorum çıkıyor. Kime sorsanız telefon bağımlılığından şikayetçi ama her şey lafta kalıyor! Ekrana bakma süresi hızla artıyor.
Araştırmalar dünya genelinde insanların günde ortalama 6 saat 37 dakika ekran başında (telefon, bilgisayar, TV vs.) kaldığını gösteriyor.
Ortalama olarak insanlar günde 16 saat ile 18 saat uyanık kalıyor ve günlerinin yüzde 35 ila 40'ından fazlasını ekranlara bakarak geçiriyor.
Türkiye'de bu oran dünya ortalamasının üstünde tam 7 saat 24 dakika! Türkiye, uyanık olduğu saatlerin yüzde 26,31'inde zamanını telefon ekranına bakarak geçiriyor. Bu oran bizi 10. sıraya koyuyor. Aynı şekilde Türkiye, sosyal medyada yüzde 17,21 ile en çok zaman harcayan 10. ülke.
Klişe bir benzetme olacak ama 'Matrix' filmindeki gibi sanki kablolarla ekranlara bağlı bir şekilde yaşıyoruz!
Elbette telefonsuz da olmuyor. Birçok işimizi telefondan yapıyoruz ama asıl tehlike telefonun insanlarla olan sosyalleşmesinin yerini alması!
O yüzden Seine-Port kasabasının kararı sembolik de olsa telefon bağımlılığına karşı farkındalık yaratması açısından çok önemli. Yakın gelecekte bu sembolik kararın gerçeğe dönüştüğünü göreceğimizi tahmin ediyorum!

***


TELEFON BAĞIMLISI MISINIZ?
Telefon bağımlılığı (Nomofobi), normalden daha yoğun olarak telefon kullanımı sonucunda ortaya çıkan bir tür dürtü kontrol bozukluğu olarak kabul ediliyor.
Peki, kendinize "Telefon bağımlısı mıyım" diye sorduğunuzda yanıtınız ne oluyor?
Çoğumuz telefon bağımlısı olduğumuzu kabul etmiyoruz. Hatta bunun farkında bile değiliz.
Telefon bağımlısı olup olmadığınıza karar vermek istiyorsanız uzmanların sıraladığı şu belirtilere bakmanızı öneririm:



Sık sık telefonu kontrol etme ihtiyacı.
Diğer insanlarla karşılaştırıldığında uzun süre telefon kullanımı.
Telefonsuz kalındığında yoksunluk belirtileri gösterme, sinirlenme, hayata küsme.
Telefondan mahrum kalındığında kimi zaman mide bulantısı, baş ağrısı ve baş dönmesi hissi.
Sosyal hayata karışmaktan kaçınma.
Telefonla yapılan eylemler nedeniyle iş ve okul veriminde düşüklük.
Yüz yüze görüşme yerine telefonla iletişimin tercih edilmesi.
Telefonla fazla zaman geçirilmesi sebebiyle uyku ve yeme düzeninde bozukluklar.
Yüz yüze görüşmelerde bile göz teması kurmak ve sohbet etmek yerine telefona bakma.
Seyahat esnasında, yemek yerken, uyumadan önce ve uyandıktan hemen sonra telefona bakma.
Zor dönemlerden geçerken çareyi uzun süreli telefon kullanımında arama.
Eğer bu belirtilerden bazıları sizde varsa telefon bağımlısı olma ihtimaliniz yüksek demektir!

***


KENDİ ÇOCUKLARINA YASAK!
Hadi biz yetişkinler telefonsuz yapamıyoruz! Ya çocuklarımız? Onlar doğuştan bağımlı oldular değil mi?
Yeşilay'a göre "Her gün; 3-6 yaş arası çocukların 30 dakika, ilköğretim çağına gelmiş çocukların 45 dakika, ortaöğretim öğrencilerinin günde 1 saat, lise çağına gelmiş gençlerin ise 2 saat ekranla, teknolojik araçla vakit geçirmesi en doğru yol." İnternet, GSM ve akıllı telefon gibi teknoloji devlerinin yöneticilerinin genelde çocuklarına telefon kullanımını belli bir yaşa kadar yasakladıklarını, hatta onları telefonun yasak olduğu okullara gönderdiklerini duymuşsunuzdur!



Ekrana bakma oranı en düşük ülke ise Japonya! Japonlar uyanık oldukları saatin sadece yüzde 21,7'sinde ekrana bakıyorlar.
İnsanları bağımlı yapan teknolojiyi üretiyorlar ama kendilerini ve çocuklarını koruyorlar! Bilinçli üretici bu olsa gerek!
Tüketicilerin ise bilinçsiz bağımlı olmaları için her şeyi yapıyorlar!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA