Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SONAT BAHAR

Başka bir tatil mümkün

Size bir yerden söz edeceğim ama asla lokasyon vermeyeceğim. Bir zamanlar Alaçatı'yı yazdığı için yıllarca pişmanlık duyan Haşmet Babaoğlu durumuna düşmek istemem.
Öyle bir yer ki, deniz şahane, doğa efsane, insanlar bir numara! Ve üstelik fiyatlar kafana göre...
Şöyle ki, canın para harcamak istiyorsa, mutfakta harika bir şefin olduğu bir İtalyan restoranında geçirirsin akşamı, daha salaş takılmak istiyorum dersen, esnafı geleni akraba gibi kucaklayan bir balıkçıda... Denize masanı atarlar, ne zaman kalkıyorsun diye bile sormazlar...
Ama adı bende saklı bu lokasyonun en önemli özelliği insanları, orayı o haliyle korumaya, kollamaya kararlı kitlesi.

SEYİRCİLERİ ARKADAŞLARI
Arkadaşlarımı çok güldüren bir hayalim var benim, derim ki, "Bir butik otelim olsun ama kimse gelmesin..." Dünyadan uzak, insandan uzak olma ihtiyacımı dile getiriyorum bu dileğimde aslında.
Daha doğrusu seçtiğim insanlarla olma hayalimi...
İşte bu lokasyonda benim hayalimi gerçekleştirmişler.
Bir iş insanı var mesela, hayatı boyu şarkı söylemek istemiş, sonunda bu lokasyondaki evinin bir bölümünü bara çevirip, canlı müzik yapmaya başlamış, her akşam kendi mikrofon başında. Arkadaşları da seyircileri...
Bir doktor var mesela, Fransa'nın köylerinde gördüğü ev konserlerine hayranmış, her ay evinde bir klasik müzik dinletisi organize ediyor. Sadece arkadaşlarına...
Bir borsacı var mesela, bölgeye hayran kalıp önce yerleşmeye sonra arkadaşlarını da davet etmeye karar veriyor. Birden sekiz odalı bir otele dönüşüyor bu hayali...
Otel misafirleri hep tanıdık.
Onlarla plaja gidiyorlar, onlarla eğleniyorlar. Herkes birbirinin çocuğunu tanıyor, kim hangi okulu kazanmış biliyor, kim kime emanet edilir farkında...

SAHTELIKTEN UZAK
Monako'da yaşayan bir futbol menajeri var mesela. "Çocukluğum burada geçti, o yüzden her yaz buraya gelirim," diyor. Belli ki en çok da burada eğleniyor.
Bu lokasyonla tanışmama vesile olan, canım arkadaşım bir reklam yönetmeni.
"Köyüm benim burası" diye anlatıyor...
Herkesle arkadaş, sokakta insanlarla selamlaşmaktan, sarılmaktan yürüyemiyor.
Manavı, bakkalı, esnafı hepsi dostu.
Ünlüler de var burada... Öyle ikinci sınıf oyuncular değil, başrollerin mekanı burası. Ama dedim ya, isim yazmıyorum, lokasyon vermiyorum. Çünkü burada kendileri gibi olma şansları var, sahtelikten uzak...!
Sadece geceleri uyumaya ayrılan bir kitle bu. Gittikleri plajın kapısında bile beach clup yazmıyor. Çünkü kendileri dışındaki kimseyi istemiyorlar.
Gördün mü hayat sen bize ne yaptın!
Bizi kendi gibi küçük gruplarımıza ayırdın... Böyle bir deneyim sonrası kim takar Çeşme'de ne olmuş, Bodrum'da fiyatlar neymiş... Hayat gösterdiğin değil yaşadığın be kardeşim.

***

EV GENCİ
Benim yaş grubumu insanlar bilir, özellikle bizim sektördekiler... 20 yıl önce stajyer olarak başlamıştık işe... İstanbul Üniversitesi'nde okurken, atv haber'de staj yapabilmek için harcadığım eforu, günlerce dua ettiğimi hiç unutmam. O müjdeli haber geldiğinde, staja kabul edildiğimde dünyalar benim olmuştu. Tam 11 ay, tek kuruş para almadan, gık demeden çalıştım durdum. En erken gelip, en geç çıkandım. Ben oraya kapağı atmıştım ve kalıcı olacaktım. Tek hedefim buydu...! O zamanlar ben bir ev genciydim ama bağımsızlığım için de müthiş bir mücadele veriyordum. Paraya mı ihtiyacım vardı, hayır! Eve mi, hayır! Hayat benimdi ve benim şekillendirmem gerekiyordu. Anne babamın yanında yıllarca yaşaşabilirdim, kimse de sesini çıkarmazdı... Ama istemedim.
Şimdi yeni bir kavram var aklımın almadığı... NEET (Not in education, employment or training)... Yani 'Ne çalışan, ne okuyan ne de iş arayan' ya da 'ne eğitimde, ne istihdamda' olarak Türkçe'ye çevirmek mümkün. Ev genci dediğimiz kişiler herhangi bir eğitim almıyorlar, iş arayışında değiller ve ekonomik olarak ailelerine fazlasıyla bağımlı durumdalar. Bu gençlerin sosyal çevreleri ise çoğu kez aile, yakın akraba ve yalnızca birkaç arkadaştan ibaret. İşte bu yüzden aklım almıyor. Kimse hayatında mücadele istemiyor, her şey hemen kucağına düşsün derdinde. Özellikle gençler...! Ama bu yol yol değil...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA