Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ESRA TÜZÜN

Çimento yöntemi kemik ağrılarını ortadan kaldırıyor

Omurgasındaki ve kemiklerindeki ağrılardan şikayetçi olanların imdadına artık 'çimento yöntemi' yetişiyor. Kemiklere iğne aracılığıyla enjekte edilen çimento, kanserden kaynaklanan ağrılara da iyi geliyor. Üstelik bu işlem sadece beş dakika sürüyor

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirurji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kemal Yücesoy, Türkiye'de yeni uygulanmaya başlanan çimento tedavisiyle ilgili sorularımızı yanıtladı:

* Omurgaya çimento uygulaması ne anlama geliyor?
Bizim çimento ya da 'metin metakrilat' dediğimiz bir madde var. Bu madde, bugüne kadar kalça veya dizdeki eklem ameliyatlarında ve beyin cerrahisinde kafatasının yeniden onarılmasında kullanılıyordu. Son yıllarda omurgada da kullanmaya başladık. Önce Fransa'da kullanıldı, ardından Amerika'da kanserli hastalarda tatbik edildi. Şimdi artık Türkiye'de de kullanılıyor.

RİSK ORANI YÜZDE BİR

* Bu yöntem nasıl uygulanıyor?
Çimento uygulaması toplam beş dakika sürüyor. Bu uygulamaya 'Vertebro Plasti' deniliyor. İşlem, ameliyathane koşullarında yapılıyor. Seyyar röntgen cihazı eşliğinde kırık omurgayı görerek, içine bir iğne ile giriyoruz. Bu iğnenin içinden sıvı halindeki çimentoyu omurların içine enjekte ediyoruz. Verdiğimiz miktarı ve verdiğimiz sıvının nerelere gittiğini, seyyar röntgen aletinden kontrol ediyoruz. Kırık kemiğin içine verdiğimiz sıvının kırık aralarından sağa sola sızma riski var. Ön tarafa doğru sızarsa, bir problem yaratmıyor. Ancak özellikle sırt bölgesinde omuriliğe doğru bir kaçak olursa, omuriliğe basarak sertleşme dönemindeki yüksek ısı nedeniyle felçlere neden olabiliyor. Bu, yüzde birlik bir risk. Ancak işlemden en geç beş dakika sonra müdahale edilip sızan sıvı temizlenirse, bu risk tamamen ortadan kalkıyor. Bu yüzden işlemi ameliyathane koşullarında gerçekleştirmek şart. Bu işlemden sonra hastayı servise yolluyor, yarım saat içinde de ayağa kaldırıyoruz. Gün içinde kontrol filmlerini çektikten sonra ise evine yolluyoruz. Belki yüzde birlik bir felç riski var ama ileri yaşlardaki kanser hastalarında açık ameliyatın risklerini düşünürsek, bunun çok kolay gözardı edilebilecek bir risk oranı olduğunu anlayabiliriz. 70-80 yaşında bir hastaya açık omurga ameliyatı yaptığınızda, hastayı kaybetme riski anestezinin ve ameliyatın getirdiği ek komplikasyonlara bağlı olarak yaklaşık yüzde 20'dir. Ayrıca bu yöntem, açık ameliyatın 30'da hatta 40'ta biri bir paraya mal olmaktadır. Yani daha ekonomiktir.

SONUÇ YÜZ GÜLDÜRÜYOR

* Hemen sonuç alınıyor mu?
Sonuç çok yüz güldürücü. Burada hedeflenen sonuç ağrının giderilmesi ve hastanın hareketlendirilebilmesidir. Ameliyat masasından kalktıktan itibaren hastanın ağrısı geçiyor. Hasta bağıra bağıra yattığı ameliyat masasından yürüyerek ayrılıyor.

* Bu işlem sadece yaşlılara mı uygulanıyor?
Bu, kazalara bağlı olarak oluşan kırıklarda da uygulanabilir bir yöntem. Eğer omuriliğe baskı yoksa, yine aynı şekilde bir iğne ile ciltten girilip omurganın içinde bir balon şişiriliyor ve balonun açtığı boşluk yani çöken omurga dolduruluyor. Bu çökme uzun yıllar sonra bir şekil bozukluğu yapabilir, İşlemle bunun önüne geçiliyor. Balon pahalı olduğu için yaşlılarda bu yöntemi çok tercih etmiyoruz.

HASTA ACI ÇEKMİYOR

* İşlem yapılırken ne kadar çimento kullanıyorsunuz?
Kemik erimeli hastalara genellikle bir ay korse veriyoruz. Bunun sebebi dondurulmuş kemiğin normalden daha sert olması ve komşu kemikleri kırma riskinin bulunması. Eğer zaman içinde komşu kemikte ya da başka bir kemikte bir problem olursa, işlemi tekrar yapma şansımız var. Bu yöntem boyna, sırta, bele ve bütün omurgalara uygulanabiliyor. Boyna genelde iki, sırta üç bele ise dört cc sıvı vermek yeterli.

* Bu ilaç tatbik edilirken hasta acı çekiyor mu?
İlaç, lokal anestezi ile veriliyor. Hastalar yan yatar pozisyonda oluyor. İlacı hastayı rahatlatarak verdiğimiz için çok fazla acı çekilmiyor.

* Hastanın başka bir hastalığı varsa, tedavi sırasında ona bu maddeden verilebiliyor mu?
Kişi kanser tedavisi görüyorsa ve kendisine radyoterapi yapılıyorsa, bu ilaç ona belirli aralıklarla verilebiliyor. Bu noktada çok bilinçli davranmak gerekiyor çünkü verilen ilaçlar kanama riskini arttırabiliyor. Ancak vücuda sıvı yani ilaç girişi bir iğne aracılığıyla yapıldığı için ilacın enjeksiyonu risk teşkil etmiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA