Geçen hafta ülke gündemine bir süre Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, kız çocukları ayrı okusun önerisi oturdu. İlk başta büyük bir çoğunluk bu öneriye karşı çıktı. Gördüğüm kadarıyla da Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, bu konudaki düşüncesi sorulmadan, bayağı eleştirildi. Ben sayın Bakan'la birkaç kez bir araya geldim. Bendeki intiba, böyle ayrıma taraftar olmadığı. Zaten bakanlığın da böyle bir çalışması yok. Konu çeşitli çalıştaylarda gündeme getiriliyordu. Özellikle bu bölgelerde kız çocuklarının okullaşması açısından, ortaöğretimde ayrı planlama konusunda öneriler her zaman yapılır. Buraları görmeden, oraların yaşam havasını solumadan, eleştiri yapmak kolaydır.
Ben bu bölgelerde birçok ilde, üniversiteye giriş sınavlarına ve SBS'ye yönelik konferanslar verdim. Bölgelerin eğitimcileriyle ve özellikle kız öğrencilerin babalarıyla konuştum. Ailelerin bir bölümünün tercihi ayrı okullar yönünde. Ülkemiz genelinde kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 65 iken, bu bölgelerde 24. Ayrıca bu konuyu, çağdaşlık veya çağdışılık, harem-selamlık gibi bir ayrım çerçevesinde değerlendirmeyin. Kadın, erkek eşitliğine inanan ve daima karma eğitimi destekleyen bir kişiyim. Ancak kız çocuklarımızın okullaşma oranını yükseltebilmemiz için, bölgesel faktörleri göz ardı ederek, eğitim planlaması yapmamalıyız.