Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAİT GÜRSOY

Korkular eğitime engel

Herkesin bildiği gibi okul öncesi dönem, sosyal etkileşimin en fazla olduğu eğitimin ilk basamağı. Çocuk bu dönemde ailesinden sonra akranları, öğretmenleriyle bir arada sosyal dünyayı tanımaya başlar. Etkileşimde bulunmaya çalışırken, tüm gelişim alanları dikkate alınarak yapılan uygulama ve etkinliklerle de ilkokula hazırlanma sürecine girer. Milli Eğitim Bakanı'mız Ziya Selçuk da ilk günden itibaren uzaktan eğitimin öneminin altını çiziyor.
Ancak yaygınlığı kabul görmüş bir inanç var ki, okul öncesinde uzaktan eğitim olmaz. Hayır, olur. Yüz yüze de olur, uzaktan da olur. Yeter ki siz bir tercih yapın. Yaşı küçük diye düşünüp eğitimin en temel kısmı olan okul öncesi döneme ket vurmayın. Salgın etkisinin halen devam ettiği günümüzde akranlarıyla etkileşimden, hareket etmekten ve oyun oynamaktan kısmen mahrum kalan okul öncesi öğrencilerin yaşadığı sorunları, Bilfen Anaokulları Koordinatörü Hande Kızılöz Uluca ile A'dan Z'ye masaya yatırdık:
Öncelikle salgına karşı geliştirdiğimiz korunma yöntemini ve bunun dozunu hem kendimize hem de çocuklarımıza iyi öğretmeliyiz. Salgın dönemiyle birlikte "önce sağlık" ile başlayan cümleler çok sık kullanılıyor. Korkularımızdan kaynaklı hem ruh sağlığımızı, hem beden sağlığımızı istemeden tehlikeye atıyoruz.
Son zamanlarda öğrenci adaylarıyla yaptığımız araştırmalarda acı bir gerçekle karşılaştık. Salgın sürecinde okula gönderilmeyen öğrenciler ile gönderilmediği halde uzaktan eğitim sürecine de dahil edilmeyen öğrencilerde normal gelişim sınırları diye kabul edilen standardı gözlemleyemedik. Son bir yıl içinde kendiniz için oluşturduğunuz güvenli alanlarınızda, çocuklarınızın gelişimine ciddi ket vurduğunuzun farkında mısınız? Eğitime engel olan mesafeler değil, bizlerin korkuları aslında.

Çocuklarımızın gelişimi önemli
Psikolojide gelişimin "doğal yollardan" yoksa "eğitim" ile mi ilerlediği bitmek bilmeyen bir sorudur hep. Aslında her ikisi de doğru. Ancak, salgın şartları çocukları sadece okullardan değil, sokaklardan da ayırdı. Okula gidemedikleri bu dönemde, aile bireyleri ile kurdukları sosyal ilişkiler de engellendi. Sonuç olarak uyaran eksikliğine maruz kalmış birçok çocuğun gelişim süreci istemeden tesadüfe kaldı. Çocuğun zihin ve beden gelişiminin tesadüfe bırakılması, bence erken çocukluk döneminde yapılan en büyük hata.
Salgın seyri nasıl değişir bilinmez. Ancak, çocuklarımızın gelişimine engel olmayalım. Sayısal verilerle baktığımızda sene başından beri online eğitime katılan öğrencilerdeki başarı oranı ile yüz yüze gelen öğrencilerdeki başarı oranı, sadece yüzde 1-2 oranında birbirinden farklı gözüküyor. Üstelik bazı becerilerde yüz yüze eğitim öndeyken, bazı becerilerde online eğitim daha önde. Elbette online eğitim, yüz yüze eğitimin yerini tutamaz. Ancak, gelişime ket vurmanın önündeki korku engelini kaldırır!
Unutmayın ki "maske, mesafe, hijyen ve filyasyon çalışması" üzerinden sistemini kurmuş her okul, birçok evden daha güvenli. Tabii ki kuralara riayet edildiğinden emin olduğunuz sürece.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA