Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN BASRİ YALÇIN

Caydırmayan caydırıcılık

İran'ın önünde iki seçenek vardı. Ya milis kullanacak ya da füze saldırısı yapacaktı. İran yanlış tercihi yaptı. Çünkü rasyonel bir zeminde karar almak yerine prestijini kurtarmanın peşine düştü. Milisleriyle Amerika'yı Ortadoğu'da sürekli rahatsız edecek örtülü operasyonlara girişmiş olsaydı uzun vadede Amerika'yı yıpratabilir, maliyet ve riski en altta tutabilirdi. Çatışmayı kendi sınırlarının ötesinde tutabilir, gerçekten Amerika'ya zarar verebilir ve eğer varsa bir intikam hissi onu da doyurabilirdi. Ama beklentiyi öyle yükseltti ki attığı taş ürküttüğü kurbağaya yetmediği gibi başındaki belayı da büyüttü.
Sözüm ona Amerika'yı caydırmak için füze gösterisi yaptı. Ama bu tiyatro bırakın caydırıcı olmayı komik durdu. Tek bir Amerikan askerinin tırnağına zarar veremediği gibi sonrasında yaptığı açıklamalarla savaştan çok korktuğunu da belli etti. Bu tür hareketlerle iç kamuoyunu kandırabilirsiniz ama aynı zamanda Amerikan tarafını cesaretlendirmiş olursunuz. Amerika test etti. İran savaştan kaçtığını gösterdi. Şimdi Amerika İran'ı daha fazla zorlamakta tereddüt etmeyecektir.
Eğer İran ve Amerika arasında gerçekten bir sıcak çatışma çıkacaksa tam da bu yüzden çıkacak. İki taraf da caydırıcılık stratejisine dönmüşken ve iki taraf da savaşmak istemediğini bu kadar belli ederken caydırıcı söz ve eylemlerin içi boşalıyor. İkisi de daha cüretkâr hale geliyor. Savaşa başvurmadan istediklerini elde edebileceklerini düşünmeleri bir savaş ihtimalini hem yükseltir hem de doğacak bir savaşın şiddetini artırır.
Hep öyle olmuştur. Savaş çoğunlukla yanlış hesapların sonucudur. Ya karşı tarafı aşırı saldırganlıkla tedirgin edersiniz ya da aşırı ihtiyatla cesaretlendirirsiniz. Amerika zaten İran'dan pek çekinmiyor. En korkacağı şey asimetrik yani konvansiyonel olmayan saldırılar olurdu. Ama İran füzelerle karşılık verince, yani çok zayıf olduğu konvansiyonel yöntemlere dönünce, Amerika'nın istediği savaş ve gerilim yoluna girmiş oldu. Kendi topraklarını ve özellikle nükleer tesislerini Amerikan hava kuvvetleri için açık hedef haline getirdi.
Fakat dikkat ederseniz Amerika da savaşmak istemediğini sürekli dile getiriyor. Bu da Amerikan tarafının caydırıcılığını zayıflatıyor. Dünkü saldırı sonrası İran bazı üslere kendi topraklarından füze attığında karşılıksız kalabileceği hissine kapılmaktan kendini alamaz. Yavaş yavaş eli yükseltmeyi deneyebilir. Yanlış olan da tam bu. Taraflar caydırıcılık oyunu oynarken sürekli caydırıcılıklarını çökertecek işler yapıyor. Konvansiyonel caydırıcılık zaten en zor işlerden biridir. Hele Amerika ve İran gibi güç farkı bu kadar fazla olan iki ülke arasında iyice zordur.
Bunun sonucu ne olur? Şu an savaş erteleniyor. Ertelendikçe de bir balon gibi şişiyor. Ne kadar şişerse patlama o kadar şiddetli olur. Erken bir dönemde Amerika tarafından sert tedbirler ve kararlılıkla patlatılmış olsaydı veya İran bir yerde pes etmeyi bilseydi herkes için daha iyisi olurdu. Ama gördüğüm kadarıyla tam tersine İran boş kabadayılık Amerika ise umursamazlık içinde. Enerji boşalmıyor. Birikiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA