Türkiye'nin en iyi haber sitesi

HASAN GENÇ

Apple, Microsoft ve Google’ın kasası Türkiye bütçesini solladı

Teknoloji devleri Apple, Microsoft ve Google’ın kasasındaki nakit paranın miktarı dudak uçuklatıyor.

"Devir teknoloji devri" diye boşuna söylenmiyor. Her geçen gün teknolojinin hayatımızdaki önemi ile birlikte teknoloji için harcadığımız para da artıyor. Gerek elle tutulur donanımlar için gerekse elle tutamadığımız yazılımlar için para ödüyoruz. Bu paralar teknoloji şirketlerinin kasasını dolduruyor.

Geçtiğimiz günlerde son çeyrek finansal sonuçlarını açıklayan dev teknoloji şirketlerinin kasalarındaki nakit miktarı çoğu ülkenin bütçesini sollamış görünüyor. Nakit konusunda kasası en dolu şirketler Apple, Microsoft ve Google olarak sıralanıyor. Apple'ın 146.6 milyar dolar, Microsoft'un 77 milyar dolar, Google'ın ise 54.4 milyar dolar nakit parası bulunuyor.

Google, Apple, Microsoft nakit para durumları

Öyle ki 3 şirketin nakit toplamı Türkiye'nin 444 milyar lira (yaklaşık 230 milyar dolar) olan 2013 bütçesini geçiyor.

Her şey iyi güzel de, bu şirketlerin kasalarında bu kadar nakit tutmalarının mantıklı bir nedeni var mı? Yoksa teknoloji şirketleri finansal konularda yeteneksiz oldukları için mi bu haldeler?

Bu kadar nakit bulundurmanın 4 önemli nedeni var; hukuki süreçler, inovasyon zorunluluğu, stratejik satın almalar ve vergi nedeniyle denizaşırı ülkelerde kurulan şirketler.

Hukuki süreçler

Patent ihlalleri gerekçesiyle birbiri ile mahkemelik olmayan teknoloji şirketi neredeyse yok. Apple'ın başta Samsung ile olmak üzere 5 kıtada devam eden patent ihlali davaları sürüyor.

Microsoft'un ise tekel davaları ile başı dertte. Microsoft, geçtiğimiz Mart ayında Internet Explorer dışındaki internet tarayıcılarına adil rekabet şansı tanımadığı gerekçesiyle Avrupa Birliği'nden 561 milyon euro ceza yemişti. Microsoft, bu ceza sonrası itiraz bile etmeden sadece özür dilemekle yetindi. 2008 yılında Avrupa Birliği'den benzer bir dava sonucu 860 milyon euro ceza alan şirket yine Microsoft olmuştu.

Google'ın Fransa'daki bir mahkeme kararı ile ödemek zorunda kaldığı 650 bin dolarlık ceza, miktar olarak önemsiz görünse de kararın içeriği son derece ilginçti. Fransız mahkemeleri, ücretli harita servisi sunan bir Fransız şirketinin, Google Maps yüzünden zarara uğradığına hükmetmişti.

Google ile Fransa'nın yıldızının pek barıştığı söylenemez. Fransız gazetelerinin, kendi haberlerinden yaptığı alıntıları Google News servisi ile bedava sunan Google'dan telif hakkı istemesini destekleyen Fransa Cumhurbaşkanı Francois Hollande, Google CEO'sı Eric Schmidt ile 60 milyon euro'luk bir anlaşmaya imza attı. Bu olayın diğer ülkeler için de emsal teşkil etmesi durumunda Google'ın karşısına çok daha büyük faturalar çıkabilir.

Yukarıda verdiğim örnekler dışında mahkemelere taşınmış yüzlerce patent, telif, tekel başlıklı dava dosyası bulunuyor. Kaybedilebilecek davalar sonucu yüklü tazminatlarla karşı karşıya kalma riskine karşılık kasadaki nakit sigorta görevini görüyor.

İnovasyon

DNA'sında inovasyon olmayan teknoloji şirketinin hayatta kalması neredeyse imkansız. Bazen bir yenilik ile teknoloji dünyasındaki oyunun kuralları yeniden yazılabiliyor. Göstermelik sabit AR-GE bütçeleri yerine esnek ve hatırı sayılır bütçeler ayırmak gerekiyor. Apple'ın cep telefonu sektörüne girişi 2007 yılında iPhone ile gerçekleşti ve geride kalan 6 yıl içinde cep telefonu sektöründeki tüm dengeler değişti. Çoklu dokunmatik (multi-touch) ve uygulama eko-sistemi (App Store) gibi inovatif özelliklere sahip iPhone ile oyunun kuralları yeniden yazıldı. Nokia, BlackBerry gibi şirketler ise bugün yeni oyunda ayakta kalma mücadelesi veriyor. Yarın hangi inovatif gelişmenin teknoloji dünyasını şekillendireceğini şimdiden bilmek pek mümkün değil.

Microsoft, 1.9 milyar dolarlık tarihinin en büyük pazarlama bütçesini ayırdığı 8'inci nesil işletim sistemi Windows 8'den umduğunu bulamadı gibi görünüyor. Daha önce büyük beklentilerle piyasaya sürülen Windows Vista'da da hüsran yaşanmıştı. Microsoft, sahip olduğu nakit ile başarısız olan bir ürünü hızlıca yenileyip piyasaya tekrar sürebilir ya da sıfırdan bir ürünü mümkün olan en kısa sürede tamamlayabilir.

Bugün sahip oldukları ürün ve hizmetlerle kural koyucu konumundaki Apple, Microsoft ve Google, bu rollerini kaybetmemek için inovasyona ayrılmış milyar dolarları bir kenarda tutuyor.

Stratejik satın almalar

Teknoloji şirketleri arasındaki satın alma haberlerini sıkça okuyoruz. Bazen milyar doları aşan satın almalara şahit oluyoruz. Amaç bazen satın alınan şirketin sahip olduğu bilgi birikimi bazen de satın alınan şirketin tehdit görülmesi olabiliyor.

2006 yılında Google, video paylaşım sitesi YouTube'u 1 milyar 650 milyon dolar ödeyerek satın aldı. Bu satın alma sonrası Google'ın kendi video servisi olan ve YouTube ile rekabette yetersiz kalan Google Video'nun da fişi çekildi.

2011 yılında Microsoft, Google ve Facebook'u karşı karşıya getiren Skype, 8.5 milyar dolar ödeyen Microsoft'un oldu.

Yine Microsoft, 2012 yılında Yammer için 1,2 milyar dolar ödedi.

Facebook, uzun süredir peşinde olduğu Instagram'ı 1 milyar dolarasatın aldı.

Milyar dolarların telefauz edildiği bu stratejik satın almaları yapabilmek için şirketlerin kasasında hatrı sayılır nakit olması gerekiyor.

Vergi

Son sırada yazsam da en önemli neden olarak ABD'li şirketlerin denizaşırı ülkelerde elde ettikleri gelirler için vergi ödemek istememelerini gösterebiliriz.

ABD, vergi konusunda katı kurallara sahip ülkelerin başında geliyor. ABD'li teknoloji şirketleri kendi ülkelerinde elde ettikleri her doların vergisini mutlaka ödüyor. ABD dışında elde ettikleri gelirleri ödeme konusunda ise pek istekli oldukları söylenemez. Geçtiğimiz günlerde Bloomberg'in yayınladığı bir araştırmada; ABD'li teknoloji şirketlerinin ülkeleri dışında elde ettikleri ve vergi ödememek için ABD'ye transfer etmedikleri 2 trilyon dolar nakit paralarının olduğu görülüyor.

Son dönemde ABD'deki vergi tartışmaları yeniden alevlendi. Hatta Apple CEO'su Tim Cook, şirketin İrlanda'daki iştirakçi firmalar yoluyla vergi kaçırdığı iddiaları sebebiyle ABD Senatosu'nda ifade vermek zorunda kalmıştı.

Apple'ın geçtiğimiz Nisan ayında 17 milyar dolarlık tahvil ihracı gerçekleştirerek borçlanmasının altında yatan sebep tahvil için ödeyeceği faizin ABD dışındaki hesaplarından transfer edeceği nakit için ödeyeceği vergiden daha az olmasıydı.

Aşağıdaki tablo ABD'li teknoloji şirketlerinin denizaşırı ülkelerdeki vergilendirilmemiş nakit miktarlarını gösteriyor. ABD dışında elde edilen ve vergisi ödenmiş gelirlerin bu tabloda yer almadığını belirtmek de fayda var.

Teknoloji şirketlerinin ABD dışındaki paraları

İlgili kaynağa buradan ulaşabilirsiniz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.