Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NİHAT HATİPOĞLU

Tarihi şahsiyetlere dokunmayın

Bu günlerde tarihte yer almış insanlarla ilgili ağır ve incitici ifadeler kullanmak alışkanlık hale geldi.
Tarihin, kendi içinde bugün doğru yorumlayamayacağımız olaylarla dolu olduğunu biliyoruz. Bugün oturduğumuz yerde veya önümüzde yazılı metinlere bakarak bazı dönemleri değerlendirmek, nihai bir kanaate varmak sakıncalı sonuçlar doğurabiliyor.
Bizi isabetli sonuçlardan da uzaklaştırabilir.
Gerek Osmanlı dönemi ve sultanları ile ilgili uluorta yapılan çirkin değerlendirmeler, gerekse de yakın dönemle ilgili hiçbir faydası olmayan ve hakarete varan sözler bize zarardan başka hiçbir şey miras bırakmayacaktır.
Önemli olan bundan sonra ne yapmamız gerektiğidir. Tarihteki hatalara düşmemek için neler konuşmalıyız, hangi hadiseden hangi sonuçları ve derslerini çıkarmalıyız.
Bize fayda sağlayacak yol budur.
Sevdiğimiz veya sevmediğimiz kişilerle geleceği beraberce nasıl inşa edebiliriz. Bunu araştırmalıyız.
Beraber yaşamak zorundayız. Kavga ederek yaşayamayız.
Ötekileştirme, gerginlik, tarihi şahsiyetlere hakaret, iğneleyici üsluplar düşmanlığı ve araştırmayı tetikler.
Hepimiz bundan sakınmalıyız.
Tarihi kişilere çirkin söz söyleyerek sevap kazanamayız. Bilakis başkalarının hassasiyetlerine inancımız, "hakaret etme" der.
Siz Kur'an-ı Kerim'de menfi karakterler hakkında herhangi küfür veya hakaret sözcüğü bulabilir misiniz?
Bizim gibi inanmayanlara da ölçüyle yaklaşmak zorundayız.
Geçmişimiz hoşumuza gitse de, gitmese de hepimizin ortak geçmişidir.
Eskiye hakaret ederek, aşağılayarak bir zafer veya başarı elde edemeyeceğimiz de ortada.
Ortak değerleri incitmeden elbette insanlar her konuda kanaatlerini belirtebilirler. Ama tenkit ile hakaret ayrı şeylerdir.
O zaman tümümüzü kucaklaştırmadan uzak kılacak ayrıştırmadan uzak durmamız gerekir.
Dinin değerlendirmesi de böyledir.
İslam'da esas olan tebliğ ve irşaddır.
Her hadiseyi kendi mecrasında değerlendirmek esastır. İnsanlara İslam'ı sevdirmek, sağlam bir tevhid inancını yerleştirmek, kamil müminin temelini atmak, irfan ehlini çoğaltmak, ihsan imanını kalbe yerleştirmek, samimiyet ve takva tohumlarını atarak halisane bir niyetle müminler olmaya davet etmek. Ve bu ışığı dünyaya yaymak.
Temel hedefimiz bu olmalıdır.
Şu ayete kulak veriniz: 'Allah'tan başkasına tapanlara sövmeyin. Sonra onlar da bilmeyerek Allah'a söverler.' (Enam, 108) Hakaret, sövgü, küfür, aşağılama bizim kültürümüzde ve dini geleneğimizde yoktur. Faydası hiç yoktur

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA