Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NİHAT HATİPOĞLU

Üç aylarda ibadetinizi ve tövbenizi çoğaltın

Dün gece Regaip Kandili'ni idrak ettik. Bu kandil, üç aylar olarak bildiğimiz recep, şaban ve ramazan aylarının ilk kandilidir. Ramazanın ilk habercisi olarak anılan bir kandildir. Artık ramazan ayının manevi atmosferine girdik demektir. Hz. Peygamber (SAV), "Allah'ım, recep ve şaban aylarını bizlere bereketli kıl. Ve bizi ramazana ulaştır" diye dua etmiştir.
Recep ve şaban aylarında olabildiğince nafile oruç tutmak isabetli olur. Hz. Peygamber Efendimiz (SAV) öyle yapmıştır. Recep ve şabanın tümünü oruçlu geçirmedi. Ama bazen o kadar oruç tuttu ki sahabe hiç iftar etmeyecek sandı. Bazen oruca o kadar ara verdi ki sahabe hiç tutmayacak sandı.
O, bütün ibadetlerde böyle ölçülü ve istikrarlıydı. Farzlar hariç nafile ibadetlerde ara sıra aralık verir ve ümmetini dinlendirirdi. Daha sonraki yıllarda gelecek olan biz gibileri düşünür, nefse imkânsız gelebilecek zorluklardan uzak dururdu.

NEFSİNİZE HÂKİM OLUN
Bugünlerde nefsimiz ve şeytanımızla mücadele ediyoruz. Nefis bazen şeytanı, bazen Rahman'ı dinliyor. Haramlar nefse hoş geliyor. Nefis öyle gösteriyor. Ta ki o günahı işletinceye kadar. Nefis şeytanın kontrolünde ise haramları masum, sıradan, olabilir, akla yatkın gösterir. Bazen tövbe silahını kullanır, bazen ümit ve umut silahını. "Allah nasılsa affeder, sen günahı işle sonra tövbe edersin" der.
Bazen ümitsizlik ve şirk silahını kullanır. "Allah bundan sonra seni affetmez. Senin her halin şirke bulaşmış. Artık dünyanı dünya et. Çal çırp, oyna, harca, gönlündekini erteleme" der. Şeytanı tanı, zira o seni ve deden Hz. Âdem'i iyi tanıyor. Oyuna gelme. Çevreye kendini kaptırma. Dine, imana, ahlaka aykırı hezeyanlarda bulunan yanlış insanların tezgâhına düşme. İçinde bulunduğumuz üç aylarda kendini daha fazla ibadete ver. Sonra çabalarsın, kurtulamazsın. Yakınırsın, ama yankı bulamazsın.

KİNE DEĞİL DİNE BAĞLANIN
Müslüman, Müslüman'ın kardeşidir. Müslümanlar bir aile gibidir. Birbirlerinin zor günlerinde yan yana olurlar. Birbirlerini kollar ve hatalarını görmezden gelirler. Onun için karşındaki din kardeşine kin tutma. Kimseye kin tutma. Kinini, öfkeni, sinirini, gazabını bu mübarek aylarda daha da bastır. Müslüman kine değil, dine bağlanır. Öfkeyi değil, sükûneti yeğler. Sen de öyle yap.
Her Müslüman'a duanda yer ver. Senin duan, hak etmeyeni bağışlatır sanma. Sana düşen dua etmek. Kararını yüce Rabb verir. Onun için sanma ki kötüye, kul hakkı yiyene, küfürbaza, Peygamber'e kin besleyene duan kabul edilir. Hayır. O doğru ve samimi bir duayla dua etmedikçe, helalleşmedikçe senin onun için yaptığın duan karşılık bulmaz.

MUHASEBE YAPIN
Bazı insanlar var ki, onların derdi maddi çıkar, makam, mevki, mansıp, şöhret ve gelecek kaygısıdır. Onlar bir yere kadar suret-i haktan görünürler. Mazlum, temiz, naif, çıtkırıldım, samimi tam bir derviş edasında görünürler. Ama dertleri bir menfaat kapmaktır. Kaptı mı, onu Müslüman'ın derdiyle dertlenirken göremezsin. İslam'a, iman ehline ve Müslüman'a olan hiçbir zarar onu etkilemez. Derdi yoktur, devası da yoktur. Davanın çilesi de. Gelen geçene "eyvallah" der. Bu ve benzerlerinden sakın. Duanda onlar için sadece "Allah ıslah etsin" de. Fazlasını hak etmez bu türler. Nifakın bir halidir bu. Üç aylarda ibadetinizi, tövbenizi çoğaltın. Samimiyetinizi tartın. Kendinizle hesaplaşın. Nefsinizi muhasebe kadrajına koyun. Aldatanların oyununa gelmeyin. Düzgün ol, Allah'ı çok çok sev. Hz. Peygamber'e teslim ol. Kurtulursun, kurtarırsın...

***

BİR HADİS
Resulullah (SAV) şöyle buyurdu: "İyilik, güzel ahlaktır. Günah ise kalbinde, vicdanında tereddüt uyandırıp halkın bilmesini istemediğin şeydir."

***

İYİ İNSANLAR...
Onlar, yetimin hakkını kesinlikle yemezler. (Nisa/2) Onlar, yolda kalmışlara yardım ederler. (Bakara/177) Onlar, insanların kusurlarını affederler. (Ali İmran/134)

***

Ahirette verilecek olan amel defteri nedir?
Ahirette diriltilenlere dünyadaki yaptıklarının yazıldığı defterler dağıtılır. Buna amel defterleri denir. Elbette bu defterlerin niceliğini bilemeyiz. Bunların geniş, her şeyin kayıt altına alındığı birer defter -kitap- olduğunu biliyoruz. Bu hususta Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyruluyor: "Kitap ortaya konur. Suçluları, kitabın içindekilerden korkuya kapılmış görürsün. 'Eyvah bize! Bu nasıl bir kitaptır ki küçük büyük hiçbir şey bırakmadan hepsini sayıp dökmüş!' derler. Onlar bütün yaptıklarını karşılarında bulurlar. Senin Rabb'in hiç kimseye zulmetmez." (Kehf/49).
Bazılarına kitapları sağ elinden verilir. Kur'an bunlara "Ashab-ül Yemin", yani sağcılar der. Bazılarına kitapları sol elinden verilir. Kur'an bunlara "Ashab-ül Şimal", yani solcular der. (İsra/14).
İnsanların omuzlarında melek olduğu söyleniyor, doğru mu?
İnsanların sağ ve sol omuzlarında melekler vardır. Bu melekler kiramen kâtibin, hafaza ve rakib ve atid gibi isimlerle anılır. (En'am/61; Enbiya/94; Kaf/18; Zuhruf/80). Cennetliklere sağ elden, cehenneme girenlere soldan veya arkadan verilecek. (Hakka/19; İnşikak/7, 10). Bu kitaplarda başka nelerin yazıldığını ancak Allah bilir. Orada büyük küçük her iyilik ve günah yazılıdır. Bütün bunlar meleklerce korunmuş ve tespit edilip inkâr edilemeyecek şekilde yazılmıştır. Hiçbir insan bu yazılanları inkâr edemeyecek.
Kişi ölünce amel defteri kapanır mı?
Evet, kişi ölünce -amel yapamayacağı için- amel defteri kapanır. Ancak bazı şeyler var ki onlar; kişi ölmüşse de amel defterine eklenir. Bunlar da şunlardır:
1- Sadaka-i cariye, yani insanlara faydası devam eden sadakalar. Çeşme, cami, hastane, bakımevi, yetimhane, çocuk ıslah evi gibi yerler. Bu yerleri yaptıran kişi ölse de amel defterine sevap eklenir.
2- İnsanların yararlandığı faydalı ilim ve eser bırakanlar. Bu ilim manevi veya maddi, meşru ilimler olabilir.
3- Kişinin öldükten sonra kendisine dua eden dindar, salih evladı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA