Geçtiğimiz hafta, iki değerli meslektaşım, gazetecilikteki başarılı yıllarını kutladılar. "Jübile" demeyeceğim, çünkü hâlâ zirvede yol almaya devam ediyorlar. Biri Mehmet Ali Birand, diğeri Altan Öymen. Birand, 32. Gün'ün bir ekol olduğunu gösterdi. Kimler yetişmemiş ki bu okuldan: Can Dündar, Cüneyt Özdemir, Ali Kırca, Çiğdem Anat, Mithat Bereket, Savaş Ay, Deniz Arman, Rıdvan Akar...
Hatta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Basın Danışmanı Ahmet Sever bile bu camia içinden çıkmış. Gece hakkında çok yazıldı, çizildi. Ben de birkaç söz söylemek isterim: "Sevgili Mehmet Ali, basında önemli haberlere ve programlara imza attın. Seni, dostluğundan gurur duyduğum bir meslektaşım olarak samimiyetle kutluyorum. Durmak yok; yola devam."
ağız dalaşından vazgeçip, Altan Ağabeylerini model alabilseler.